Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/14296 E. 2015/6101 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14296
KARAR NO : 2015/6101
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2012/101775
MAHKEMESİ : Vize Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/12/2011
NUMARASI : 2011/59 (E) ve 2011/241 (K)
SUÇ : Mala zarar verme, tehdit, hakaret
SUÇ TARİHİ : 26/12/2011-28/12/2011

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın 26/12/2011 tarihinde boşandığı eşi S.. U..’ın evinin önüne gelerek “davadan vazgeçeceksin yoksa seni öldürürüm” diyerek tehdit ettiği, katılana ait evin camlarını çekiçle kırdığı, diğer katılan G.. U..’a hakaret ettiği bu fiilleri nedeniyle bir gün gözaltına alınan sanığın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığının ertesi günü olan 28/12/2011 tarihinde yine S.. U..’ın evinin önüne gelerek “bunlar daha başlangıç, seni çıktığın yere sokacağım” şeklinde hakaret ve tehditte bulunduğu, katılan S.. U..’ın bu nedenle C.. A..’a vurmaya başladığı katılan G.. U..’ın tarafları ayırmaya çalıştığı esnada sanığın G.. U..’a hakaret ettiğinin iddia ve kabul edildiği somut olayda;
1-Sanık hakkında S.. U..’a karşı mala zarar verme ve hakaret suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına karşı yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Sanık hakkında S.. U..’a karşı tehdit suçundan verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin mahkumiyet kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanık hakkında G.. U..’a karşı hakaret suçlarından verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın savunmasında suçlamaları reddetmesi, 28/12/2010 tarihinde G.. U..’a hakaret edildiğine dair herhangi bir delil bulunmaması karşısında, zincirleme suç koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığa verilen cezanın TCK’nın 43. maddesi gereğince artırılması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.