Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/13934 E. 2015/7212 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/13934
KARAR NO : 2015/7212
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2012/122538
MAHKEMESİ : Kırklareli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/01/2012
NUMARASI : 2011/210 (E) ve 2012/8 (K)
SUÇ : Mala zarar verme, yaralama

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan sanık Nihat’ın kavga ortamında katılan Mehmet’i basit tıbbi müdahale gerektirecek biçimde yaraladığı, katılanın damadı olan diğer sanık Göksel’in de kayınpederinin sanık Nihat tarafından dövülmesine kızarak Nihat’a ait aracın lastiklerini bıçakla keserek patlattığı iddia ve kabul edilen somut olayda;
1- Sanık N.. B.. hakkında yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanığın, katılan Mehmet’e vurarak tüm dosya kapsamı ve adli raporlara göre yaralama suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve dairece düzeltilen husus dışındaki hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık Nihat müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar

devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı uyarınca, TCK’nın 53/1-b maddesindeki “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” yoksun bırakılma düzenlemesinin iptal edilmiş olması karşısında; bu hususlar,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Nihat müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi ve TCK’nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık G.. V.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne gelince;
Sanığın, katılan Nihat’a aracın lastiklerini bıçakla kesmek suretiyle patlattığı anlaşıldığından mala zarar verme suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a) Sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan ilamdaki suçun elektrik hırsızlığı olduğu, karar tarihinden sonra bu suçun 6352 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçuna dönüştüğü ve şartların gerçekleşmesi halinde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi seçeneğinin öngörülmesi karşısında, öncelikle mahkemesinden uyarlama yapılıp yapılmadığının sorularak tekerrüre esas olup olmadığının tekrar değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK’nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi’nin

24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.