Yargıtay Kararı 23. Ceza Dairesi 2015/12356 E. 2015/7489 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 23. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12356
KARAR NO : 2015/7489
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/163580
MAHKEMESİ : Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2012/253 (E) ve 2013/93 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 22/05/2010, 22/06/2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, 2010 yılında meydana gelen ve 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu kapsamı dışında kalan don afeti nedeniyle zarar gören çiftçilere yönelik telafi edici destek ödeme yapılmasına ilişkin yayınlanan Bakanlar Kurulu kararına istinaden, Yazıhan İlçe Tarım Müdürlüğü’ne başvurarak, Y. ilçesi E. Köyü’nde bulunan 167/4 parseldeki 1,44 dönümün, 194/23 parseldeki 0,88 dönümün ve 195/1 parseldeki 0,15 dönümün kayısı bahçesi olduğunu beyan ederek don afeti desteği aldığı, ancak yerinde yapılan incelemede de söz konusu 167/4 parselin boş tarla ve 194/23 parsel ile 195/1 parselin ise kayısı ağaçlarının söküldüğünün tespit edildiği, sanığın bu şekilde usulsüz olarak destekleme ücreti almak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
2010 yılında don afet desteği almak için sanık tarafından yapılan bildirimin içeriğinin gerçek olup olmadığının katılan kurum görevlilerince yerinde yapılacak basit bir inceleme sonucunda kolaylıkla tespit edilebileceğinden, bu şekilde bildirim yapılmasının katılan kurum görevlilerinin denetim olanağını ortadan kaldırmayacağı, kaldı ki “Tabi Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkındaki Yönetmeliğinin” 10. vd maddelerinde meydana gelen zararın Hasar Tespit Komisyonunca yerinde tespitini zorunlu kılındığı, dolayısıyla katılan kurumun beyana bağlı olmaksızın yapacağı basit bir incelemeden sonra söz konusu parselin kullanım niteliğinin
tespit edebilmesinin mümkün olduğu, ayrıca kendisine ait farklı parsellere ilişkin toplam 71 dönüm civarında don desteği almak için bildirimde bulunduğu, bu kadar küçük miktarda boşluk olmasının taşınmazın kayısı bahçesi vasfını değiştirmeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin aldatma özelliğinden yoksun olması nedeniyle hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmadığından sanık hakkında verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 02/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.