Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2020/292 E. 2020/2392 K. 13.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/292
KARAR NO : 2020/2392
KARAR TARİHİ : 13.02.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının sigara üretimi yapılan davalıya ait fabrikada, doğrudan üretim yapılan filtre operasyon, multipakedeme-istifleme, bandrol-barkot, diğer üretim kısımlarında çalıştığını, davalı şirket ile dava dışı Euroserve Hizmet ve İşletmecilik A.Ş arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, davacının davalı asıl işverenin işçisi konumunda olduğunu, aynı işi yapan davalı işçileri ile aynı ücreti ve sosyal hakları alması gerektiğini iddia ederek alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının şirketin işçisi olmadığını, alt işverenleri Euroserve Firmasının elemanı olduğunu, söz konusu firma ile aralarında yasaya uygun hizmet sözleşmesi bulunduğunu, müvekkil firmanın asıl işinin tütün işlemesi ile sigara üretimi olduğunu, bunun dışında kalan NTM-Tütün Harici Malzeme Dağıtımı, yani bu malzemelerin depolardan sigara bölümüne taşınması hizmetleri yardımcı işlerinin Euroserve firmasına verildiğini, daha sonra bu sözleşmenin kapsamı genişletilerek diğer yardımcı işlerinde yüklenici firma eliyle yaptırdığını, aralarındaki ilişkinin muvazaalı olmadığını beyan ile açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, “ …Dosyaya sunulan ve İş Müfettişi tespitine itiraz niteliğindeki İzmir 8.İş Mahkemesinin 30.12.2013 tarihli 2012/260 esas, 2013/817 karar sayılı kararı incelendiğinde; “davanın kabulüne, ÇSGB İş teftiş Kurulu Başkanlığının 26.04.2012 tarih 19 sayılı teftiş raporuna itirazın kabulü ile dahili lojistik hizmetleri içinde sayılan binfilling ve tütün elleçleme (taşıma) NTM (tütün harici malzemeler) dağıtımı, filtre operasyonu işinin davacı tarafından hizmet sözleşmesiyle alt işverene verilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu şekilde yapılan sözleşmenin muvazaaya dayanmadığının tespitine…” karar verildiği görülmektedir. İzmir 8.İş Mahkemesinin, davalı şirket ile diğer yüklenici firmalar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı ilişkinin muvazaaya dayanmadığı yönündeki kesin hükmü karşısında davacının, dava konusu yaptığı ve muvazaa iddiasına dayalı fark alacak taleplerinin de reddi gerektiği anlaşılmakla… ” denilerek davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı veilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.02.2018 tarihli bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş olmasına göre; tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı, multi paketleme, makinaların beslenmesi işinde çalıştığını, bu işin yardımcı iş olmayıp asıl işin bir parçası olduğunu ve bu nedenle asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının baştan beri davalı şirketin işçisi sayılarak buna göre ücret ve diğer haklarının belirlenmesi gerektiğini iddia ederek fark alacak talebinde bulunmuştur.
Mahkemece bozma sonrası mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporu sonrasında asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu kabul edilmiştir. Yine İzmir İş Mahkemelerinde açılan davalarda mahkemece verilen red kararları Dairemizin ilamları ile (2014/12042 esas vb) asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu ancak, fark alacak talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile onanmıştır. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi’nin 2015-4606,4743, 9809, 9810, 9811, 9815 vd dosyalarında da aynı görüş benimsenmiş ve yerleşik uygulama halini almıştır. Bu itibarla mahkemenin asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu yönündeki kabulü yerinde ise de; davalı ile dava dışı … arasında muvazaalı asıl işveren-alt işverenlik ilişkisi kurulmasına rağmen, davacının geriye yönelik, bire bir yaptığı iş aynı olmayan davalı şirket işçilerinin aldığı ücretler üzerinden kendisine de ücret ve diğer haklar adı altında ödeme yapılması istemi yerinde olmadığından alacak taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup karar bozulmalıdır.
O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
3-Kabule göre de; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve emsal işçinin ücretinin davacı tarafça bilenemeyeceği bu doğrultuda davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceğinin kabulü gerekir. Bu hususlar dikkate alındığında davacı tarafından sunulan talep arttırım dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak kabulü ile bozma sonrası davanın ıslah edilemeyeceği gerekçesiyle dilekçenin dikkate alınmaması da hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.