Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2020/2483 E. 2020/7809 K. 25.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2483
KARAR NO : 2020/7809
KARAR TARİHİ : 25.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay … 9.5.1960 tarih 21/9, …. ….-…) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı …).
Somut olayda; bozmadan önce davalılar … İnş. San ve Tic Ltd Şti, … İnş. Müh. Ltd. Şti, … Ürün Mad. İnş. Nak. Pet.San. Tic. Ltd. Şti. ve … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden feragat sebebi ile davanın reddine karar verilmiş ve davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Anılan davalılar kararı temyiz etmediğine göre; bu davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, davacı lehine usuli kazanılmış hak teşkil eder. Mahkemece bu husus gözetilmeden, anılan davalılardan vekille temsil edilenler lehine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli olmamıştır.
Bu hatalı yön, bozma sebebi ise de, hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “-Davalılar … İnş San Ve Tic Ltd Şti,… İnş Müh.Ltd Şti ve … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan … 13. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden ve maktu vekalet ücretinin altında kalmamak ancak dava değerini aşmamak üzere hesaplanan 5.127,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalılar … İnş San Ve Tic Ltd Şti,… İnş Müh.Ltd Şti ve … verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin hükümden tamamen çıkartılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde ilgiliye iadesine, 25.06.2020 oybirliği ile karar verildi.