Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2020/2351 E. 2020/6543 K. 11.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2351
KARAR NO : 2020/6543
KARAR TARİHİ : 11.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Davacı ile davalı aralarındaki dava hakkında Elbistan İş Mahkemesinden verilen 24.05.2019 tarihli ve 2019/124 Esas, 2019/507 Karar sayılı kararının, Dairenin 27/02/2020 tarihli ve 2020/1196 esas, 2020/3736 karar sayılı ilamıyla ONANMASINA karar verilmiştir. Davalı tarafından kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması istenmiştir.
Davacı, davalı şirkette 01.06.2006 -30.09.2013 tarihleri arasında … ustası olarak çalıştığını, çalışmalarının davalının iş aldığı çeşitli şehirlerde geçtiğini, iş akdine haksız şekilde son verildiğini ileri sürerek, işçilik tazminatına ve ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine öncelikle Dairemizin 12.02.2019 tarihli ve 22017/19769 esas, 2019/3046 karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemece verilen kısmen kabul kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine bu defa Dairemizin 27/02/2020 tarihli ve 2020/1196 esas, 2020/3736 karar sayılı ilamıyla kararın onanmasına karar verilmiştir.
Davalı tarafından verilen 20.03.2020 tarihli dilekçede, Dairemizin 27/02/2020 tarihli ve 2020/1196 esas, 2020/3736 karar sayılı ilamıyla verilen onama kararının maddi hataya dayalı olarak verildiği ileri sürülerek kararın ortadan kaldırılması talep olunmuştur.
Dairemizce, dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş ise de, yeniden yapılan incelemede; bozmaya uyan Mahkemece bozma gereklerine uygun şekilde hafta tatili alacağının reddedilmediği anlaşılmakla, Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının maddi hataya dayandığı sonucuna varıldığından ortadan kaldırılmasına karar verildi, dosya yeniden ele alınıp incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirkette 01.06.2006 – 30.09.2013 tarihleri arasında … ustası olarak çalıştığını, çalışmalarının davalının iş aldığı çeşitli şehirlerde geçtiğini, iş akdine haksız şekilde son verildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacağınına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, hafta tatili alacağı talebinin reddi gerektiği, ayrıca cevap dilekçesi ıslah edilerek davaya karşı zamanaşımı definde bulunulmasına rağmen defi dikkate alınmadan sonuca gidilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
Bozmaya uyan Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hafta tatili alacağı ise bozma öncesi gibi hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Somut olayda; Dairemizce hafta tatili alacağının reddi gerektiğinden bozma yapılmasına rağmen, bozmaya uyan Mahkemece bozma gereği yerine getirilmemiş ve hafta tatili alacağı hüküm altına alınmıştır. Bozmaya uyulmakla davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşur. Mahkemece bu yön gözetilmeden, hafta tatilin reddi yerine yazılı şekilde hüküm altına alınması davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olup hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.