Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2020/2190 E. 2020/5833 K. 04.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2190
KARAR NO : 2020/5833
KARAR TARİHİ : 04.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davanın belirsiz alacak davası olduğunu belirterek, davacının iş sözleşmesinin feshinde bir kısım işçilik alacaklarının hiç ödenmediğini ya da eksik ödendiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma ve gece çalışma zammı alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, Türk Telekomünikasyon A.Ş, husumet itirazında bulunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı …Ş, zamanaşımı def’inde bulunmuş ve davacının iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma sureti ile sona erdirildiğini ve ödenmeyen işçilik alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, fazla çalışma ve gece çalışma alacağı alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilebilecekleri gerekçesiyle fazla çalışma ve gece çalışma zammı alacakları yönünden işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma kararına karşı direnilmiş ve Direnme kararının davacı tarafından temyizi üzerine 5521 sayılı Kanun’a 6352 sayılı Kanun’un 40. maddesi ile eklenen Ek 2. maddesi gereğince Dairemizce yapılan incelemede, Dairemizin anılan kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu Kararının Özeti :
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca, fazla çalışma ve gece zammı alacaklarının belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesine ihtiyaç duyulduğundan, anılan alacakların belirlenebilir olduğundan bahsedilemeyeceği gerekçesi ile davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek direnme kararının değişik sebeplerle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmadan Sonra Verilen Mahkeme Kararının Özeti :
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma ilamına uyan Mahkemece, kıdem tazminatı ile izin alacaklarının usulden reddine, gece çalışma alacağının esastan reddine ve fazla çalışma alacağının bozmadan önce aldırılan 09.02.2016 tarihli bilirkişi raporundaki hesaba itibar edilerek dava dilekçesinde talep edilen miktarla sınırlı olmak üzere hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1. Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Taraflar arasında düzenlenen ibranamenin geçerliliği olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
İbranamenin geçerli olup olmadığı 01.07.2012 tarihine kadar yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun irade fesadını düzenleyen 23-31. maddeleri yönünden değerlendirilmelidir. İbra sözleşmesi yapılırken taraflardan birinin esaslı hataya düşmesi, diğer tarafın veya üçüncü şahsın hile ya da korkutmasıyla karşılaşması halinde ibra iradesine değer verilemez.
Miktar içermeyen ibra sözleşmelerinde geçerlilik sorununu titizlikle ele alınmalıdır. İrade fesadı denetimi uygulanmalı ve somut olayın özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır. Fesihten sonra düzenlenen ve alacak kalemlerinin tek tek sayıldığı ibranamede irade fesadı haller ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece ibra iradesi geçerli sayılmalıdır.
Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen 21.06.2012 tarihli “İş Sözleşmesinin Karşılıklı Anlaşma ile Sona Erdirilmesine İlişkin Protokol ” başlıklı belgenin 3/d fıkrasında “Personel yukarıda belirtilen ödemelerin gerekli yasal kesintiler yapıldıktan sonra kalacak net tutarının yukarıda belirtilen banka hesabına yatırılmış olması kaydıyla, işverenden başkaca ücret, tazminat, fazla mesai ücreti, hafta tatili çalışma ücreti, bayram çalışma ücreti, yıllık izin ücreti alacağı veya her ne nam altında olursa olsun başkaca bir alacağı kalmadığını ve tüm alacakları bakımından işvereni en geniş anlamda ibra eylediğini beyan ve kabul eder” ifadesi yer almaktadır.
Protokolde yazılı ödemenin yapıldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı da ödeme yapıldığı takdirde fazla çalışma alacağı yönünden de işvereni en geniş anlamda ibra eylediğini beyan etmiştir. Fazla çalışma alacağı yönünden miktar belirtilmediğine ve belirtilen ödeme yapıldığı takdirde bu alacak yönünden işveren ibra edildiğine göre, fazla çalışma bakımından işçinin ibra iradesine üstünlük tanınmalı ve geçerli ibranameye itibar edilerek fazla çalışma alacağının da reddine karar verilmelidir. Taraflar arasında düzenlenen ibraname mahiyetindeki protokol dikkate alınmadan yazılı şekilde fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.