Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2020/1821 E. 2020/6802 K. 16.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1821
KARAR NO : 2020/6802
KARAR TARİHİ : 16.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini evlilik sebebiyle feshettiğini, fazla mesai ve şua izni alacağının ödenmediğini belirterek davalıdan fazla mesai ve şua izni alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 06/05/2014 tarihli ilamı ile denetime elverişli rapor alınması ve talep aşımı yapılmaması gerektiği yönünde bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatili ve hafta tatili ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatili ile hafta tatili alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut uyuşmazlıkta; Davacı hafta içi 5 gün 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı normal mesaiye ek olarak hafta içi 2 gece nöbet tuttuğunu iddia etmiştir. Davalı tarafından bir kısım puantaj kayıtları ile nöbet çizelgeleri ve ücret bordroları sunulmuştur.
Dosyaya sunulan puantajlarda aylık çalıştığı gün sayısının gösterildiği, ayrıca nöbet çizelgelerinde hafta içi ve hafta sonu tuttuğu nöbetlerin ve bu nöbetler karşılığı ödenmesi gereken tutarların gösterildiği, bir kısım bordrolarda nöbet sayılarına göre hesaplanan tutarların prim adı altında gösterilerek ödendiği, bir kısım bordrolarda ise ayrıca fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilerek ödendiği görülmesine karşın, hükme esas alınan raporda davalının sunduğu nöbet çizgelerinin imzalı olmadığı gerekçesi ile dikkate alınmayıp, tanık beyanlarına göre davacının sadece hafta içi 08.00-17.00 saatleri arası çalışmasına göre 30 saati aşan haftalık 10 saatlik fazla çalışması karşılığı fazla çalışma ücreti hesaplanması isabetli olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, uyulmasına karar verilen bozma ilamını karşılar şekilde alınacak rapor ile puantajlar ve nöbet çizelgelerinin kapsadığı dönemler için bu kayıtlar esas alınarak, puantajlarda gösterilen haftalık çalışma günleri üzerinden haftalık normal mesai çalışma süresi belirlenerek haftalık 30 saati aşan çalışmaları için fazla çalışma ücreti hesaplanmalı, ayrıca nöbet çizelgelerinde gösterilen aylardaki nöbet sayıları esas alınarak nöbet nedeniyle fazla çalışma ücreti hesaplanmalı, hesaplanacak fazla çalışma ücretlerinden davacıya nöbet için ödendiği sabit olan primler ile bordrolarda fazla çalışma ücreti olarak ödenen tutarların mahsubu ile bakiye fazla çalışma ücreti belirlenmeli, kayıt bulunmayan dönem için tanık beyanları esas alınarak, usulü kazanılmış hak ve taleple bağlılık ilkeleri de gözetilerek normal mesai ve nöbetler için fazla çalışma ücreti ayrıca hesaplanmalı, tanık beyanına göre hesaplanan fazla çalışma ücretinden uygun oranda indirim yapıldıktan sonra belirlenecek toplam fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmalıdır.
Mahkemece belirtilen husus gözetilmeden verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine 16/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.