Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2020/1700 E. 2020/6943 K. 17.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1700
KARAR NO : 2020/6943
KARAR TARİHİ : 17.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini ileri sürmüş olup, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin ulusal bayram genel tatil alacağının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya ait imzasız ücret bordrolarında ulusal bayram genel tatil tahakkukları bulunduğundan hesaplama yapılmamış, davacının ulusal bayram genel tatil alacağı reddedilmiştir. Ancak Dairemizin 27.11.2019 kararı üzerine davacıya ait banka kayıtlarının dosyaya kazandırılması sonucunda, davacının ücret bordrolarındaki tahakkukların banka kayıtlarıyla uyumsuz olduğu, tahakkukların ödenmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının ulusal bayram genel tatil ücreti alacağının tanık beyanlarına göre hesaplanarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, yıllık izin alacağına işletilen faiz tarihine ilişkindir.
Davacı dava tarihinden önce işçilik alacaklarının ödenmesi için davalı işvereni temerrüde düşürmüş olup yıllık izin alacağının tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken ıslah ile artırılan kısıma ıslah tarihinden faiz yürütülmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.