Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2020/1276 E. 2020/5688 K. 04.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1276
KARAR NO : 2020/5688
KARAR TARİHİ : 04.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Davacı vekili, davalı işyeri aleyhine açtıkları davada toplu iş sözleşmesinde ücret zamları ile ilgili hükümlerin tam uygulanmaması ve kanuna karşı hile olarak icra edilen çıktı girdi işlemleri sonucunda toplu iş sözleşmesinin eksik uygulanması sonucunda doğan bir takım işçilik alacakları konulu davalarının belirsiz alacak davası açılamayacağı gerekçesi ile usulden reddedildiğini, ret kararlarının Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nce onandığını, bu nedenle yeniden dava açtıklarını ve davayı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 158. maddesinde düzenlenen altmış günlük süre içinde açtıklarını belirterek, müvekkillerinin alamadığı 19.915,69 TL fark ücret ve 13.416,21 TL fark ikramiye alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 4.980,61 TL ücret alacağı ve 3.387,21 TL ikramiye alacağı hüküm altına alınmış ve buna göre toplamda 8.367,82 TL yönünden talep kabul edilmiş, 24.964,08 TL yönünden ise reddedilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuş ve Dairemizin 24/10/2019 tarih ve 2019/7815-19996 E.K. sayılı ilâmı ile bozma kararı verilmiştir.
Maddi hatanın giderilmesi istemini içeren dilekçe ve dosya incelendi.
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi üzerine Dairemizce esastan inceleme yapılarak bozma kararı verilmiş ise de, karar tarihi itibariyle miktar itibariyle kesinlik sınırının sehven gözden kaçırıldığı anlaşıldığından, Dairemizin 24/10/2019 tarih ve 2019/7815-2019/19996 E.K. sayılı bozma ilâmının ortadan kaldırılmasına karar verildi.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile toplamda 8.367,82 TL yönünden talep kabul edilmiş, 24.964,08 TL yönünden ise reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi üzerine davacı vekili kararı temyiz etmiştir.
Bu açıklamalar karşısında belirtmek gerekir ki, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde miktar itibariyle kesinlik sınırının 58.800,00 TL olduğu gözetildiğinde temyiz konusu miktar kesinlik sınırı kapsamında kaldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.