YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1083
KARAR NO : 2020/4657
KARAR TARİHİ : 09.03.2020
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; Dairemiz bozma ilamının üçüncü maddesinde; Mahkemece davacının aylık çalışmasının 22,5 saati geçmediği ve 270 saat fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu, fazla çalışma ücret alacağının bulunmadığı gerekçesi talebin reddine karar verilmesinin isabetli olmadığına ilişkin kısmı yerinde olmakla birlikte; davalı vekilinin cevap dilekçesinde; davacının haftanın 6 günü 08.00-18.00 arası 1,5 saat ara dinlenme ile çalıştığını kabul ettiği ve davacının haftalık 6 saat ayda 24 saatten 22,5 saat mahsubu ile aylık 1,5 saat fazla çalışma yaptığına ilişkin kısmı hatalı bozulmuştur.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde 09.00-18.00 saatleri arası çalışma yapıldığı belirtildiğinden bozma ilamının bu sebeple hatalı şekilde oluşturulduğu aynı zamanda her ne kadar davacının iş sözleşmesinde fazla çalışmasının ücrete dahil olduğu yazılı ise de, davacının asgari ücret ile çalıştığı ve bordroların asgari ücret üzerinden düzenlendiği dikkate alındığında 270 saat fazla çalışmanın ücrete dahil olmadığı anlaşıldığından bozma ilamındaki fazla çalışma ile ilgili ikinci maddenin davalı lehine hatalı olarak düzenlendiği, usuli kazanılmış hak ilkesi dikkate alındığında kararın aleyhe bozulamayacağı anlaşıldığından bozma ilamına uyularak verilen kararın temyiz edenin sıfatına göre bu ilave gerekçe ile ONANMASINA, 09.03.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.