Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2019/6022 E. 2019/18299 K. 07.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/6022
KARAR NO : 2019/18299
KARAR TARİHİ : 07.10.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı Üniversiteye ait değişik birimlerde 01.02.2001 – 05.01.2015 tarihleri arasında temizlik işçisi olarak çalıştığını, iş akdini emeklilik nedeniyle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı ile kullandırılmayan yıllık izinlere ait ücret alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma sonrasında toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağının hesaplanması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece davanın kabulü hakkında verilen ilk karar, Dairemizce; “..Davacı yıllık izin kullandırılmadığını beyan etmiştir. İşverence cevap dilekçesi ekinde CD sunulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyadaki CD’nin incelendiği beyan edilerek davacıya çalıştığı 13 yıl boyunca hiç izin kullandırılmadığı gerekçesiyle hesaplama yapılmıştır. Temyiz aşamasında davalı işverence yıllık izin formlarının CD şeklinde dosyaya sunulduğu halde yeterince incelenmediği beyan edilerek CD dökümü evraka aktarılarak sunulmuştur. Dosyadaki CD tarafımızdan da incelenmiş, yıllık izin talep formları ile puantaj kayıtlarının uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Yıllık izin konusunda belgeler yeniden incelenerek ve davacı da isticvap edilerek 2010 yılı öncesinde izin kullanıp kullanmadığı sorularak sonucuna göre kullanılan yıllık izinler mahsup edilerek hüküm kurulması gerekirken hayatın olağan akışına uymayacak şekilde hiç yıllık ücretli izin kullandırılmadığının tespiti ile hesaplama yapılması hatalı olup bozma nedenidir.” gerekçesi ile bozulmuş, yerel mahkemece bozma ilamına uyulmuş, davacı asil isticvap edilmiş ve bilirkişiden rapor alınarak hüküm kurulmuştur.
Davacı asilin 2010 yılı öncesinde hiç yıllık izin kullanmadığını beyan etmesi nedeni ile bilirkişi tarafından, davacının bakiye 152 gün izin hakkı kaldığı kabul edilerek yıllık izin ücreti alacağı hesaplanmıştır. Davacının bilirkişi raporuna göre 11 tam yıl çalışması bulunmakta olup, bu çalışmanın 9 yılı 4857 sayılı İş Kanunu döneminde, ilk 2 yılı ise 1475 sayılı İş Kanunun yürürlükte olduğu dönemde geçmiştir. 4857 sayılı İş Kanunun 53. maddesine göre işyerinde çalışması, bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden, beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden, onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlar ise yirmialtı günden az yıllık izin verilemez. 1475 sayılı İş Kanunun yürürlükte olduğu dönemde ise davacının yıllık izin hakkı 12 gündür. Bir diğer anlatımla 1475 sayılı İş Kanunun yürürlükte olduğu dönemde davacının ilk 2 yıllık çalışması nedeni ile 24 gün, 4857 sayılı İş Kanunun yürürlükte olduğu dönemdeki 9 tam yıl çalışmasının ilk 3 yılı için 42 gün, kalan 6 yıllık çalışması için ise 120 gün olmak üzere toplam 186 gün yıllık izni bulunmaktadır. Her ne kadar bilirkişi tarafından davacının 2010 yılında 24 gün, 2011 yılında 23 gün, 2012 yılında 23 gün, 2013 yılında 26 gün, 2014 yılında 23 gün izin kullandığı kabul edilmiş ise de, dosya içindeki belgelerin incelenmesinde 2010 yılındaki yıllık izindeki sürenin 1 günün bayram 1 günün pazar tatili olduğu dolasıyla davacının 2010 yılında 22 gün izin kullandığı, diğer yıllarda ise 20 gün izin kullandığı ancak pazar günlerinin yıllık izin süresine dahil edilerek rapor tanzim edildiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davacının toplam 186 gün olan yıllık izninin 102 gününü kullandığı ve bakiye 84 gün yıllık izin alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının yıllık izin alacağının 152 gün üzerinden hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 07.10.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.