Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2019/5505 E. 2019/15820 K. 11.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/5505
KARAR NO : 2019/15820
KARAR TARİHİ : 11.09.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 08.12.2000 tarihinden 28.03.2014 tarihine kadar … İl Özel İdaresinin değişen taşeronları nezdinde ambar görevlisi olarak çalıştığını, alt işverenler değişmesine rağmen çalışmasının kesintisiz sürdüğünü, taşeron firmalar ile İl Özel İdare arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, asıl işverenin İl Özel İdaresi olduğunu, iş sözleşmesinin haksız şekilde sona erdirildiğini ileri sürerek davalı ile dava dışı taşeron firmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ıslah dilekçesinin süresinde verilip verilmediği ve bu bağlamda geçerli bir ıslahın bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 181. maddesinde ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verileceği belirtilmiş, bu süre içinde ıslah edilen işlemin yapılmaması halinde ıslah yapılmamış gibi davaya devam edileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, davacı kıdem ve ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarını belirsiz alacak davası olarak açmış olup; Mahkemece kısmi dava olarak sonuçlandırılmıştır. Davacı vekiline talebi üzerine 29.09.2015 tarihli oturumda ıslah dilekçesini vermesi için süre verilmiş ve sürenin ne kadar olduğu belirtilmemiş ise de, davacı taraf ıslah dilekçesini bir haftalık süreyi aşarak 07.10.2015 tarihinde ibraz etmiştir. Kanunda belirtilen sürelerin kesin olduğu ve hakim tarafından artırılamayacağı dikkate alındığında, davacının Kanunda yazılı bir haftalık süre içerisinde ıslah dilekçesi vermediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece ıslah dilekçesinin verildiği tarih itibariyle süresinde ve geçerli bir ıslah olmadığı gözetilmeden ıslah dilekçesi nazara alınarak hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, 11.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.