Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2019/4464 E. 2019/12748 K. 12.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/4464
KARAR NO : 2019/12748
KARAR TARİHİ : 12.06.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin davalıya ait özel hastanede ameliyat hemşiresi olarak çalıştığını, normal çalışma süresinin çok üzerinde çalışma yapmasına rağmen, fazla çalışma ücreti, gece çalışma ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödenmediğini, buna rağmen 2012 yılı Nisan ayında denkleştirme adı altında birkaç gün izin verilerek ilgili ayın bordrosunun imzalattırıldığını, işyerinde İş Kanunu hükümlerine uygun denkleştirme yapılmadığını ileri sürerek fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, iş yerinde iş durumuna bağlı olarak fazla mesai yapılacak ise birim müdürünün onayı ile yapıldığını, hastaların yoğunluğuna bağlı olarak bazı dönemlerde denkleştirme sistemi de uygulandığını, denkleştirme sisteminin uygulandığı durumda fazla mesai yapıldığında serbest zaman izin olarak kullanıldığını, 2.864,79 TL alacağının davacının hesabına yatırıldığını, başkaca bir hak ve alacağının bulunmadığını, davacının başka bir hastanede iş bulması sonucunda işten ayrıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı- karşı davacı vekili, davacının ihbar süresi tanımaksızın kendi isteği ile işten ayrıldığını ileri sürerek ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı-karşı davalı tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, davalı-karşı davacı tarafından açılan karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai süresinin hesaplanması noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davacı davalıya ait hastanede, bir dönem poliklinik hemşiresi, bir dönem ameliyat hemşiresi olarak çalışmış olup; Mahkemece, davacının yalnızca ameliyat hemşiresi olarak çalıştığı dönem bakımından tanık beyanları dikkate alınarak haftalık ortalama 9 saatlik fazla fazla çalışma yaptığı değerlendirilerek fazla çalışma ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak öncelikle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücreti talebi bakımından, dosyada bulunan personel çalışma çizelgelerinin ve mesai formlarının denetime elverişli şekilde dökümlendirilerek incelenmemesi hatalı olmuştur. Söz konusu yazılı deliller gün bazında detaylı dökümlendirilerek denetime elverişli şekilde incelenmeli ve haftalık bazda kanuni çalışma süresinin aşılıp aşılmadığı belirlenmelidir. Dosyada yer alan haftalık mesai takip formunda serbest izin olarak kullanılan sürelerin bulunduğu da anlaşılmakla, bu formlardaki imzaların davacıya ait olup olmadığı hususu davacı asile sorularak; imzaya itiraz olması halinde bu ön sorun imza incelemesi yaptırılarak rapor almak ve sonucuna göre değerlendirilmek suretiyle davacının fazla çalışma karşılığı serbest zaman kullandığının anlaşılması halinde bu süreler de mahsup edilmelidir.
Diğer taraftan, dosyada yer alan bir kısım imzasız ücret bordrolarında düzenli olarak “prim ücreti” ve “ek gelir” adı altında tahakkukların bulunduğu görülmektedir. İşveren tarafından bu tahakkukların fazla çalışmaya ilişkin olduğu iddia edilmiş olup; davacı asil çağrılarak beyanı alınmalı, yapılan ödemenin neye ilişkin olduğu belirlenmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra ödemenin hüküm altına alınan alacaktan mahsup edilip edilemeyeceği tespit edilmelidir.
Ayrıca, 2012 yılı Mayıs ayına ilişkin ücret brodrosunda saat belirtilmeksizin 400,68 TL fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunduğu görülmektedir. Bahse konu tahakkukun banka aracılığıyla ödendiğinin sabit olması halinde, fazla çalışma ücreti alacağından söz konusu miktarın mahsubu gerekmektedir.
Belirtilen sebeplerle, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.