Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2019/3660 E. 2019/11510 K. 23.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3660
KARAR NO : 2019/11510
KARAR TARİHİ : 23.05.2019

I-BAŞVURU

Başvurucu avukat tarafından sunulan dilekçe ile özetle; müvekkilinin hak ve alacaklarını alamaması ve çalışma şartlarının ağır olması nedeniyle fesih olgusunun yerleşmiş Yargıtay Kararları gereğince haklı fesih niteliğinde olduğu esasıyla kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının tahsili için dava açıldığını, davalı aleyhinde açılan davaların, … 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce işçiler lehine sonuçlandığını ve bir kısmının Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından, bir kısmının … Bölge Adliye Mahkemesi 7, 8 ve 9. Hukuk Daireleri tarafından, bir kısmının ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7 ve 8. Hukuk Daireleri tarafından onanarak kesinleştiğini, müvekkili adına açmış olduğu … 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nin 27.09.2018 tarih ve 2018/416 esas ve 2018/822 sayılı kararının ise, … 8. Hukuk Dairesinin 29.01.2019 tarih ve 2019/151 esas ve 2019/177 karar sayılı kararında müvekkilinin davalı tanık beyanları göz önüne alındığında davacının başka yerde iş bulması sebebiyle, müvekkilinin kıdem tazminatına yönelik talebinin reddedildiğini, müvekkilin, iş sözleşmesini çalışma şartları ve hak ve alacaklarını alamadığı için feshetmiş olmasına rağmen, … BAM 8. Hukuk Dairesinin anılan kararında iş sözleşmesinin başka bir iş bulması sebebiyle müvekkili tarafından feshedilmiş gibi hatalı ve Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin ve de … BAM 7. 8. ve 9. Hukuk Dairelerinin aynı konudaki emsal kararları ile farklı ve çelişkili sonuca ulaşıldığını, ayrıca … BAM 7. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu hatalı karara karşı başvuruda bulunulduğunu, … 7. Hukuk Dairesinin ek karar ile maddi hata yapıldığını belirterek taleplerinin kabulüne karar verdiğini, yukarıda açıklanan ve aynı şekilde … 8. Hukuk Dairesinin de maddi hata yapmış olması ve tekrar ek karar ile düzeltmesi nedeniyle söz konusu çelişkinin giderilmesi talep edilmiştir.

II-… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULUNUN 2019/63 SAYILI KARARI

… Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun kararı ile;
“….. 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nin 2018/416 Esas 2018/822 Karar sayılı dava dosyasında davacı … Sağlam vekili Av….tarafından Başkanlığımıza verilen 18/03/2019 tarihli dilekçede özetle; müvekkilinin hak ve alacaklarını alamaması, çalışma şartlarının ağır olması nedeniyle fesih olgusunun haklı fesih niteliğinde olması sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının tahsili için dava açıldığı ve bu dava sonucunda davanın kabulüne dair verilen kararın … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 29/01/2019 tarih 2019/151 Esas 2019/177 sayılı kararıyla ortadan kaldırılarak davacının başka yerde iş bulması sebebiyle kıdem tazminatına ilişkin talebin reddedildiği, bu kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin, … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk, 8. Hukuk ve 9. Hukuk Dairelerinin aynı mahiyette emsal kararları ile farklı ve çelişkili sonuca ulaşıldığını belirterek, … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
Çelişkili kararlar olduğu iddiası nedeniyle ortadan kaldırılması istenen … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 2019/151 Esas 2019/177 Karar sayılı dosyasındaki davacı … Sağlam, davalısı ise …Gıda ve İhl. Mad. Tic. Ltd. Şirketi olduğu dava sebebinin ise çalışma koşullarının ağır olması ve davacıya baskı yapılmasından dolayı haklı sebeple davacının iş akdini feshettiği yönündedir.
Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunu’nun 35/3 maddesinde Başkanlar Kurulu’nun görevleri arasında “Re’sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununagöre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Buna göre kararlar arasındaki çelişkinin varlığından bahsedebilmek için çelişkili olduğu iddia edilen kararlar arasında bir benzerlik bulunması esas olup, davacı vekili tarafından örnek gösterilen 9. Hukuk Dairesinin 2017/1846 Esas 2018/232 Karar sayılı dosyaları ile 7. Hukuk Dairesi’nin 2017/3580, 2018/2398 E-K sayılı dosyalarındaki davalı … Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ olup dava sebebi işçilerin ücretsiz izne gönderilmesi sebebiyle işçi tarafından iş sözleşmesinin haklı fesih sebebine dayanmakta olup, gerek taraflar, gerek dava sebebi ve gerekse davaya konu olaylar (vakıalar) yönünden … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 2019/151 2019/177 E-K sayılı dava dosya arasında hiç bir benzerlik bulunmamaktadır.
Kaldı ki HMK.nun 304. Maddesi gereğince hükümlerde var olan maddi hataların düzeltilmesinin de ilgili Daireden istenmesi mümkün olup bu konuda Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun yasada düzenlenmiş herhangi bir görevi de bulunmamaktadır.
Bu itibarla iddia edilen kararlar arasında 5235 Sayılı Kanunun 35/3. Maddesi anlamında bir uyuşmazlık olmadığı sonucuna varılmıştır” gerekçesiyle ;
“1-… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk, 8. Hukuk ve 9. Hukuk Daireleri arasında 5235 Sayılı Kanunun 35/3. Maddesi anlamında bir uyuşmazlık olmadığına,
2-Karardan bir suretin … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk, 8. Hukuk ve 9. Hukuk Daireleri ile talepte bulunana bildirilmesine,
3-Kararın ve eklerinin gereğinin takdir ve ifası için Yüksek Yargıtay 22. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine”
27/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.

III-GEREKÇE

Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35. maddesinde yer alan düzenlemedir.
Söz konusu maddenin birinci fıkrasının üçüncü bendinde yer alan düzenlemeye göre “Re’sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
5235 sayılı Kanun’un 35. maddesinin 2. fıkrasına göre ise “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”
Bölge adliye mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35. maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru hukuk daireleri başkanlar kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesi istenilecektir.
Bu noktada ifade etmek gerekir ki, başvuru konusu dosyada İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna müracaat edilmesi sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar somut olaya özgü nitelikte olup, dosya kapsamında yer alan deliller ve somut olayın koşulları gözetilerek hüküm tesis edilmiştir. Bu anlamda olmak üzere, başvurucunun dilekçesinde belirtmiş olduğu Yargıtay kararları ve bölge adliye mahkemesi kararları ile 5235 sayılı Kanun’un 35’inci maddesi kapsamında bir uyuşmazlık söz konusu değildir.
Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

IV-SONUÇ

… Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 27/03/2019 tarih ve 2019/63 sayılı kararına istinaden iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına, 23/05/2019 günü oybirliği ile karar verildi.