YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1693
KARAR NO : 2019/4559
KARAR TARİHİ : 28.02.2019
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Ankara 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Ankara 2. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının, davalı Bakanlığa ait işyerinde toplu iş sözleşmesi imzalamaya yetkili Türk Harb -İş Sendikası üyesi olarak İşletme Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmak suretiyle çalıştığını, çalıştığı ortamın Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak 7,5 Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında kaldığını, zira davacının çalıştığı sırada kurşun, solvent, arsenik içeren boya kullanarak ve Gürültülü Ortam Yönetmeliğine aykırı olarak çalıştığını, çalışmalarının 8,5 saat sürdüğünü, on beşer dakikadan yarım saat ara dinlenmesi düşüldüğünde 7,5 saatten fazla çalışmasının bulunduğunu ve bunun zamlı ücretinin ödenmediğini, ayrıca davacının üyesi olduğu Sendika ile davalı Bakanlık arasında bağıtlanan Toplu İş Sözleşmesinin 25 ve 33. maddelerinde fazla çalışmaların %80 zamlı ödeneceği düzenlendiği gibi 52. maddesine göre de Yönetmelik kapsamında istihdam edilen işçilerin fiili çalışma süreleri için %14 kısa çalışma primi ödenmesi gerektiğinin düzenlendiğini belirterek, fazla çalışma ile kısa çalışma primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; istemlerin zamanaşımına uğradığını, davacının 1900 metrekarelik ve tavan yüksekliği 9 metre olan iyi havalandırmalı sisteme sahip bir tesiste çalıştığını, işyerinde iş sağlığı ve iş güvenliğine önem verildiğini, merkezi tazyikli kompresör sisteminin çalışılan bina dışına konuşlandırılmasının mekanda oluşacak gürültünün önüne geçtiğini, makinelerin ihtiyaç duyduğu tazyikli havanın merkezi kompresörden sağlandığını, düzenli olarak gürültü muafiyet ölçümlerinin yapıldığını, baskı malzemelerinin seçiminde hassas davranıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, davacının çalıştığı işyerinde keşif yapılarak alınan rapor neticesinde çalışmaların Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak 7,5 Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında bulunduğu ve tüm dosya kapsamına göre davacının günde 7,5 saatten fazla çalışmasının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesi kararının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Uyuşmazlık konusu dönemde davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi olan 24. ve 25. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 52. maddesinde tüm primler düzenlenmiş ve maddenin ğ-(4) bendinde “Bu maddede sayılan primler fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma süreleri için ödenemez” denilerek tüm primler bu kapsama alınmıştır.
24. ve 25. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 52. maddesinin (c) bendinde “Sağlık Kuralları Bakamından Günde Azami Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında istihdam edilen işçilerin fiili çalışma sürelerine %14 kısa çalışma primi ödeneceği,aynı maddenin (ç) bendinde işçilerin çalıştıkları normal mesai günleri için işbaşında kaldıkları saat başına saat ücretlerinin %15’i oranında verimliliği teşvik primi ödeneceği düzenlenmiştir.
Bu düzenleme dikkate alındığında Mahkemece belirlenen fazla çalışma ücretinden, toplu iş sözleşmesi uyarınca bu çalışması sebebiyle ödenen verimliliği teşvik primi ve kısa çalışma priminin mahsup edilmesi gerekmektedir. Açıklamak gerekirse Toplu İş Sözleşmesinde “Fazla sürelerle çalışma ve fazla çalışma yapılan süreler için belirtilen primler ödenmez” denildiği dikkate alındığında, belirlenen fazla çalışma ücretinden mahsup yapılırken ödenen verimliliği teşvik primi ve kısa çalışma priminin bütünü değil sadece fazla çalışma süresine isabet eden saatler için ödenen verimliliği teşvik primi ve kısa çalışma priminin mahsubu gerekir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre fazla çalışma olarak değerlendirilen 7,5 saat üzeri çalışmalar için varsa ödenen verimliliği teşvik primi ve kısa çalışma primi belirlenerek fazla çalışma ücretinden mahsubu gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya göre karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
3-İlk Derece Mahkemesi kararı, dava konusu alacaklara uygulanacak faizin başlangıç tarihi yönünden infazda tereddüt oluşturacak niteliktedir. Zira İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayrı ayrı temerrüt tarihleri gösterilmemiştir. Ayrıca kısa çalışma primi yönünden toplu iş sözleşmesinde bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Bu alacağa dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Dava konusu alacaklar yönünden infaza elverişli şekilde hüküm kurulmaması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.