Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2019/1394 E. 2020/5081 K. 12.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1394
KARAR NO : 2020/5081
KARAR TARİHİ : 12.03.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde 2011 yılının 6. ayından 2015 yılının 5. ayına kadar boyahanede Elektro Statik Toz Boya Operatörü olarak aylık 2.000,00 TL ile çalışmakta iken davalı işveren tarafından iş sözleşmesine son verildiğini, asgari ücret dışındaki ücret alacaklarının hiçbir zaman ödenmediğini, müvekkilinin çalıştığı tarih itibariyle cumartesi ve pazar günleri ile resmi ve dini bayramlarda çalıştığını, bu çalışma sonucu herhangi bir ek ücret ödenmediğini, ayrıca günlük 14 saat çalışmasına rağmen müvekkiline ek bir mesai ücreti ödenmediğini, yasalar gereğince müvekkilin kullanması gereken izin hakkının kullandırılmadığını ve iş sözleşmesinin feshi akabinde buna tekabül eden izin ücretlerinin de ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkil şirket nezdinde vasıfsız işçi olarak ve asgari ücretle çalışırken aralıksız üç gün mazeretsiz olarak işe gelmediğinden dolayı hakkında tutanak tutulduğunu ve iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, iş sözleşmesi işverence haklı nedenle feshedilen işçinin kıdem ve ihbar tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacının herhangi bir fazla çalışması olmadığını,bütün aylıklarının düzenli olarak ödendiğini, yıllık izinlerinin kullandırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunu’nun 323. maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Somut olayda, davalı işyerinde tanık beyanlarına göre boya ustası olarak çalışan davacı işçi, aylık 2.000,00 TL ücret aldığını iddia etmiş; davalı işveren ise davacının aylık ücretinin asgari ücret olduğunu savunmuştur. Davacı tanıklarından birtanesi davacının 1.700,00 TL ücret aldığını beyan ederken, diğer davacı tanığı davacının 1.700,00-2.000,00 TL arası ücret aldığını beyan ederken davalı tanıklarından birtanesi davacının boya ustası olduğunu belirterek asgari ücret aldığını beyan etmiştir. Mahkemece, Birleşir Metal-İş Sendikasından emsal ücret araştırması yapılmış, gelen cevapta 2015 yılı için net 3.376,57 TL ücret alabileceği belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının net 2.000,00 TL ücret aldığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler,tanık beyanları, davacının kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği ve yaptığı iş dikkate alındığında davacının net 1.700,00 TL ücret aldığının kabulü dosya kapsamına daha uygun düşecektir. Hal böyle olunca mahkemece yazılı gerekçe ile davacının ücreti net 2.000,00 TL kabul edilerek alacakların hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.