YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/9686
KARAR NO : 2018/19151
KARAR TARİHİ : 19.09.2018
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 04.02.2000 tarihinden itibaren davalı Belediyenin Eğitim ve Kültür Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen … kurslarında El Sanatları (ahşap-cam boyama) usta eğiticisi olarak çalıştığını, davacının iş akdini 14.07.2006 tarihinde emeklilik nedeniyle haklı nedenle sonlandırdığını, işyerinde çalıştığı sürede fiilen çalışılan sayısının 7,5 ile çarpılarak bulunan gün sayısı kadar sigorta primlerinin ödendiğini, haftada 1 gün çalışılmadan ödenmesi gereken hafta tatili ücretinin de ödenmediğini, 6 yıl çalışma yapması ve her yıl akdinin yenilenmesine rağmen yıllık izinlerinin kullandırılmadığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının ücretinin 657 sayılı Yasa’nın 89 ve 176.maddelerine göre çalıştığı saat bazında ücretle çalıştığını, çalışmalarının 4857 sayılı Yasa kapsamında kalmadığını, taleplerinin zaman aşımına uğradığı gibi emeklilik nedeni ile işten ayrıldığına dair işverene bildirimde bulunmadığını, davacının yeni dönemde işe başlamadığını, çalışmadığı günler için ödeme yapılmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında usta öğretici olan davacının aylık ücretinin belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının aylık maktu ücretle değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 176. maddesi ve dosya içeriğinde yer alan taahhütnamelere göre, ders saati ücreti ile çalıştığı anlaşılmaktadır.
Dairemizce, usta öğreticiler bakımından uygulanan kriterlere göre; öncelikle davacının bir ayda çalıştığı toplam ders saati süresi, o ayda fiilen çalıştığı toplam gün sayısına bölünerek, günlük ortalama çalışma saat süresi bulunmalıdır. Bulunan günlük ortalama çalışma saat süresinin, ders saati ücreti ile çarpılması neticesinde ulaşılan miktar nazara alınarak, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretleri hesaplanmalıdır. Bu hesaplama, her ay için ayrı ayrı yapılmalıdır. Örnek vererek açıklamak gerekirse; ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan bir usta öğreticinin, o ay için aylık fiilen çalıştığı gün sayısının yirmi gün olduğu ve ders saati ücretinin ise 10,00 TL olduğu kabul edilirse; bu ayda çalışılan toplam ders saatinin (140 saat), fiilen çalıştığı toplam gün sayısına (20 gün) bölünmesi neticesinde, günlük ortalama çalışma saat süresinin yedi saat olduğu sonucuna ulaşılacaktır. Söz konusu günlük ortalama çalışma saat süresinin (7 saat), ders saati ücreti (10,00 TL) ile çarpımı neticesinde ulaşılan, 70,00 TL miktarı, çalışma karşılığı olmayan bir günlük hafta tatili veya ulusal bayram ve genel tatili ücretidir.
Şu husus da belirtilmelidir ki, somut olayda, taraflar arasında, akti tatile ilişkin bir anlaşma olmadığından, usta öğretici olan davacının, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre, çalışma karşılığı olmadan ücreti ödenmesi gerekli hafta tatili gününün, haftada sadece bir gün olduğu kabul edilmelidir.
Aylık ücret miktarının belirlenmesine gelince; usta öğreticiye ilgili ay için, o ayda fiilen çalıştığı ders saati ile ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günleri için hesaplanan ücret tutarı eklenmeli ve ulaşılan sonuç aylık ücret miktarı olarak esas alınmalıdır. Örneğin, ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan ve ders saati ücreti 10,00 TL olan bir usta öğreticinin, fiili çalışması karşılığı hak kazandığı tutar, 140 X 10,00 TL = 1.400,00 TL’dir. Yukarıdaki paragraftaki hesaplamaya göre, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili gününün ücretinin 70,00 TL olduğu ve ilgili ay için çalışma karşılığı olmadan toplam dört günlük hafta tatili ücretinin bulunduğu kabul edilirse, bu ay için ödenmesi gerekecek toplam çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günü ücreti 70,00 TL X 4 = 280,00 TL olacaktır. 1.400,00 TL ile 280,00 TL’nin toplamı neticesinde ulaşılan 1.680,00 TL miktarı, aylık ücret miktarı olarak tespit edilmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olguların nazara alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan hususlara dikkat edilerek, hesaplamalara esas alınması gereken ücretler belirlenmelidir.
3-Taraflar arasında davacının mevsimlik işçi statüsünde olup olmadığı, dolayısıyla yıllık izin alacağına hak kazanıp kazanamayacağı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının … Büyükşehir Belediyesi Eğitim Kültür Dairesi … kurslarında usta öğretici olarak çalıştığı, mahkemece hükümde “fazla istemin reddine” denilerek yıllık izin alacağı talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. Dairemizce, usta öğreticiler hakkında verdiğimiz kararlar ve dosyadaki kayıtlardan davacının mevsimlik şeklinde çalışmadığı, eğitim-öğretim dönemi içerisinde yapılan çalışmanın mevsimlik olarak değerlendirilemeyeceği, nitekim yıllık izin alacağına da hak kazandığı hususu gözetilmeksizin söz konusu talebin reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Diğer yandan, kıdem tazminatı hesabında çıplak brüt ücret esas alınarak hesaplama yapıldığı görülmektedir. Ne var ki, ilave tediye alacakları da gözetilerek giydirilmiş ücret üzerinden davacının kıdem tazminatının hesaplanmaması da hatalı olup bir diğer bozma nedenidir.
5-Ayrıca, kıdem tazminatı hesabında davacının çalışma süresinin sonu 14.07.2006 tarihi dikkate alınarak hesaplanmış iken ilave tediye alacağı ve hafta tatili ücreti alacağının hesabında 30.06.2006 tarihine kadar hesaplama yapılması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.