Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/8481 E. 2018/20217 K. 26.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8481
KARAR NO : 2018/20217
KARAR TARİHİ : 26.09.2018

MAHKEMESİ : 3. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalılardan …’un müvekkili şirkete ait su parkında işletme müdürü olarak diğer davalı …in ise muhasebe müdürü olarak görev yaptığını, davalıların şirkete ait tesiste muhasebenin sevk ve idaresi, tahsilat ve ödemeler ile ilgili tüm işlemlerde yetkilendirildiklerini ancak 2005 yılı ve öncesinde tesisin devamlı zarar etmesi neticesinde mali denetim başlattıklarını, yapılan mali denetim sonucunda muhasebenin sevk ve idaresinin düzgün yapılmadığı, tahsilatlar ve ödemelerde birçok yanlışlıkların ortaya çıktığını, bu yanlışlıkların yeminli mali müşavirler tarafından kalem kalem belirlenerek rapor edildiğini, davalılar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçu işlediklerinden bahisle şikayette bulunduklarını beyan ederek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2006/12375 soruşturma 2007/5060 karar sayılı dosyasında; müşteki … Turizim AŞ tarafından yapılan şikayet üzerine; şüpheliler … ve … hakkında hizmet nedeni ile emniyeti suistimal suçu nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, davalı … tarafından davacı şirkete … 1. İş Mahkemesi’ nin 2005/2503 Esas sayılı dosyası ve 3. İş Mahkemesinin 2007/743 Esas sayılı dosyası ile işçilik alacakları nedeni ile dava açıldığı ve mahkemece davacı lehine kıdem , ihbar ve yıllık izin alacaklarına hükmedildiği, verilen kararların kesinleştiği, davalı …’un davalı şirket … Şubesinde işletme müdürü davalı … in ise muhasebe sorumlu elemanı olarak görev yaptıkları, davacı tarafın muhasebe tekniği olarak şubelerinde ayrı defter oluşturmadığı, muhasebe kayıtlarının merkezde tek ticari defterde toplandığının 20/09/2013 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği, bu durumda davacı şirketin gelir ve giderleri ile ilgili olarak … şubesinde resmi bir defter tutmadığı, kayıt dışı defter tutulduğu davalıların davacının iddiasına dayanak denetim raporundaki, belgelere dayanmadan yapılan ödemeler, kayıtlara girilmeyen tahsilatlar, tahsilat yapılması gereken alacağın gider yazılması, kayıtlarda müşterilere iade gibi gösterilen alacaklar, ASKİ borçları, 2003-2004 su borcu, SSK borçları, … Büyükşehir Belediyesi icar bedeli borcu, 2004 yılı sonu kasa kaydı toplamı, … un çocuğuna ait ödemeler, … in belgesiz giderleri, kıdem tazminatı olarak gider kaydedilen şeklindeki genel toplamı 355.457,38 Tl ile ilgili iddia dışında herhangi bir belge,delil ibraz edilemediği, denetim raporunda yer alan iddiaların defter kayıtlarında yer almadığı, davalıların davacı şirketi zarara uğrattığının ispatlanamadığı gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dosya içeriğine göre, davalılardan …’un işletme müdürü, diğer davalının ise muhasebe müdürü olarak görev yaptıkları, davacı şirkete yapılan mali inceleme sonucu, muhasebenin sevk ve idaresinin düzgün yapılmadığı, tahsilatlar ve ödemelerde birçok yanlışlıkların ortaya çıktığı, bu yanlışlıkların yeminli mali müşavirler tarafından kalem kalem belirlenerek rapor edildiği, ayrıca davalılar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğu, davalıların şirkete verdikleri zararın 355.478.38 TL olduğu iddiasıyla davalılar hakkında maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2006/12375 esas sayılı soruşturma dosyasının incelenmesinde; davalılar hakkında şüpheli sıfatıyla hizmet nedeni ile emniyeti suistimal suçundan soruşturma yürütüldüğü, Cumhuriyet Başsavcılığınca taraflar arasındaki ihtilafın hukuki mahiyet arz ettiği gerekçesiyle haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara karşı yapılan itiraz nedeniyle yapılan incelemede,… Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/907 Değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilerek soruşturma dosyasının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davalıların sorumluluklarına ilişkin dosya üzerinden dört kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup hükme esas alınan 24.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda; denetim raporunda yapılan açıklamalara ilişkin belgelerin ibraz edilmediği, denetim raporunda yer alan tüm iddiaların defter kayıtlarında yer alması gerektiği, davacının defter ve kayıtları dosyaya sunmadığı, denetim raporunun esas alınarak davalıların şirketi zarara uğrattığının belirlenmesinin mümkün olmadığının bildirildiği görülmüştür. Her ne kadar Mahkemece 24.04.2017 tarihli bilirkişi raporuna dayanılarak davalıların davacıyı zarara uğrattığı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de; yargılama sırasında uyuşmazlık konusunu aydınlatmaya yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır. O halde, davalılar hakkındaki mali soruşturma raporunun dayanağı evraklar getirtilmeli, davacının işyeri kayıtlarına dayandığı gözetilerek, uzman bilirkişiler aracılığıyla gerekirse yerinde inceleme yetkisi verilip, işveren kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, davalıların görev tanımı, işyeri işleyiş kurallarına ilişkin düzenlemeler, ve organizasyon şemaları dosya içerisine alınmalı, konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak inceleme yaptırılmalıdır. Bilirkişi kurulu tarafından, işyerinde gerçekleşen usulsüz işlemlerin neler olduğu tek tek belirlenmeli, davalıların görev ve sorumlulukları net olarak tespit edilmeli, davacının uğradığı zarar ve davalıların iddia edilen eylemleri arasında illilyet bağı bulunup bulunmadığı, davalıların söz konusu usulsüz işlemlerin hangileriyle ne derecede bağlantısı olduğu ayrı ayrı ifade edilmeli, ardından sorumluluk derecesi belirlenmelidir. Mahkemece, denetime elverişli düzenlenen rapor, diğer delillerle birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.