Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/8096 E. 2018/18217 K. 11.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/8096
KARAR NO : 2018/18217
KARAR TARİHİ : 11.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde bölge satış koordinatörü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacakları ile birlikte bir kısım alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 28.05.2012 tarihli kararı ile mahkemece verilen hükmün 6100 sayılı Kanunun 297, 298/2 ve 321. maddelerinde belirtilen zorunlu unsurları taşımaması sebebiyle bozulması üzerine, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Anılan kararın Dairemizin 03.12.2013 tarihli kararı ile bozulması üzerine, mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacıya ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama sonucunda davacının bölge satış koordinatörü olarak aylık net 1.250 TL ücret ile çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Mahkemece verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş olup, Dairemizce, “…davacının bölge satış koordinatörü olarak çalıştığı kabul edilmiş ise de, iş sözleşmesinde satış temsilcisi olarak çalışacağının belirtilmesi ve dosyaya sunulan kart vizitte satış temsilcisi olduğunun belirtilmesi karşısında davacının buna karşı beyanı alınarak ve gerekirse davacı şahitleri yeniden dinlenerek, dinlenecek davalı şahitlerinden de bu durum sorularak davacının yaptığı iş belirlendikten sonra, işyerinde kaç işçi çalıştığı, işyerinin fiziki şartlarının nasıl olduğu tesbit edilerek, ilgili meslek odasından emsal ücret araştırması yapılması gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında, davacı tanıkları yeniden dinlenmiş, … Ticaret Odasına yeniden müzekkere yazılarak emsal ücret miktarı sorulmuş, davalının sunduğu kira sözleşmesi, fotoğraf, SGK kayıtları kayıtlar da değerlendirildikten sonra davacının iddia ettiği ücret miktarını ispatlayamadığı sonucuna varılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının talep ettiği alacakların, bordroda belirtilen asgari ücret üzerinden hesaplandığı ifade edilmiş olup, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Ne var ki, dosya kapsamına göre mahkemece bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Gerek yeniden dinlenen tanık beyanları gerekse tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıya ait işyerinde bölge satış koordinatörü olarak çalıştığı sabit olmakla birlikte, mahkemece davacının ücret miktarı konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
Mahkemece gerek bozma öncesinde, gerekse bozma sonrasında emsal ücrete yönelik araştırma konusunda sadece … Ticaret Odası’nın görüşü alınmış olup, anılan ücret araştırması sonuçlarının birbiri ile çelişkili olduğu gibi, dosya kapsamına da uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek TÜİK kazanç sorgulama ekranından ve gerekirse ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve ücret miktarı konusunda dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozma sebebidir.
Kabule göre de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının bordroda yazılı ücretinin asgari ücret olarak değerlendirildiği, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda asgari ücret üzerinden hesaplanan alacakların hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Ancak dosyada mevcut ücret bordroları incelendiğinde, davacının ücret miktarının asgari ücretin üzerinde olduğu açıkça görülmektedir. Bu husus gözetilmeden, talep edilen alacakların asgari ücret üzerinden hesaplanmış olması da hatalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/09/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.