Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/3256 E. 2018/20035 K. 25.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3256
KARAR NO : 2018/20035
KARAR TARİHİ : 25.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.09.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat … ile karşı taraf adına vekili Avukat … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, aylık ücret, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğuna ilişkin bir iş sözleşmesi hükmü bulunmamasına rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanmasında, günlük yarım saatlik fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun kabul edilmesi hatalıdır.
Diğer taraftan, davacının yurt dışındaki çalışması bakımından, çalışma düzeninin belirlenmesinde, dosya içeriğindeki “çalışma düzeni ve ücret tarifeleri” başlıklı belgenin esas alınması yerindedir. Ancak, haftalık fazla çalışma süresinin tespit edilmesinde, hafta tatili çalışması olan günler bakımından (ayda iki hafta tatili günü), hafta tatili gününde yedibuçuk saati aşan kısmın, haftalık fazla çalışma süresine eklenmesi gerektiğinin gözardı edilmesi hatalıdır. Haftanın altı günü ve haftanın yedi günü çalışılan haftalarda, haftalık fazla çalışma süresi bu yöne bağlı olarak değişmektedir. Anılan sebeple, hafta tatili gününde çalışılan haftalar bakımından, hafta tatili gününde yedibuçuk saati aşan kısım haftalık fazla çalışma süresine eklenmelidir.
3-Hafta tatili ücreti alacağı bakımından, Mahkemece, davacının yurt dışında çalıştığı dönemde, dosya içeriğindeki “çalışma düzeni ve ücret tarifeleri” başlıklı belgenin esas alınarak ayda iki hafta tatili gününde çalıştığının kabul edilmesi isabetlidir. Davacının yurt içinde çalıştığı dönem bakımından ise, husumetli tanık beyanı haricinde delil bulunmadığı gerekçesiyle, söz konusu dönem için hafta tatili çalışmasının kanıtlanmadığı kabul edilmiş ise de, dosyaya sunulan, hafta tatili izinlerinin toplu kullandırıldığına dair belgelerin bir kısmının yurt içindeki çalışma dönemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin 14/02/2017 tarihli bozma ilamında belirtildiği üzere, hafta tatili dinlenme hakkının niteliğine göre, toplu olarak kullandırılması, kanunen geçerli bir kullandırım sayılamaz. Bu halde, yurt içindeki çalışma dönemi bakımından hafta tatili ücreti talebinin değerlendirilmesinde, söz konusu toplu izin kullanımına dair belgelerin dikkate alınmaması yerinde değildir.
4-Mahkemece bozmadan sonraki hükümde, dosya içeriğindeki “çalışma düzeni ve ücret tarifeleri” başlıklı belgeye göre, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının hesaplanarak hüküm altına alındığı gözetildiğinde, anılan alacaklar için hesaplanan tutarlara takdiri indirim uygulanması hatalı olmuştur.
5-Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi bir diğer hatalı yöndür.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.