Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/16837 E. 2019/1792 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/16837
KARAR NO : 2019/1792
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait iş yerinde çalıştığını, muvazaalı olarak … ait üretim sahalarında müteahhit firma elemanı olarak gösterildiğini, aynı işi yapan kadrolu çalışanlar ile arasında ücret farkı bulunduğunu, bu durumun kapsam içi personel yönetmeliğine aykırı olduğunu, ücrete dayalı tüm işçilik alacaklarının da noksan ödendiğini beyanla davacının işyerinde uygulanmakta olan Yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca yeni yevmiyesinin belirlenerek geriye doğru 5 yıllık işçilik alacaklarının ödenmesi gerektiğini belirterek müvekkilinin eksik ödenen ücret ve diğer işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının kendi personeli olmadığını, davacının sendikaya üye olmadığını, taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, kararın bozmaya uygun olmasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının yaptığı fazla çalışmanın hesap yöntemi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükmün Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi tarafından bozulmasından önce aldırılan bilirkişi raporunda, hesaplanan alacak miktarından banka kanalıyla ödendiği sabit olan imzasız ücret bordrolarında bulunan fazla çalışma ödemelerinin mahsubu yapılmıştır. Ne var ki, bozma sonrasında aldırılan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamadan bu ödemelerin mahsup edilmediği görülmektedir. Dairemiz uygulamasına göre, işçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür. Bu nedenle ödemelerin mahsup edilmesi dosya içeriğine uygun olup bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporunda tahakkuk bulunan ayların dışlanacağından bahsedilmesi, hem açıklanan nedenle hem de bozma nedeni yapılmamış olması sebebiyle oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olduğundan hatalıdır. Üstelik kabul şekline göre ödeme yapılan aylar da dışlanmış değildir.
Açıklanan nedenler ile Mahkemece bozma ilamı öncesinde aldırılan bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilen miktarların bozma ilamı sonrasında mahsup edilmeksizin fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerine iadesine, 24.01.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.