Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/15879 E. 2018/27130 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15879
KARAR NO : 2018/27130
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih, esas ve karar numarası belirtilen kararının temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 18/04/2017 tarihli ve 2017/31134 esas, 2017/8990 karar sayılı ilamıyla ONANMASINA karar verilmiştir.
Davacı, Dairemiz kararının maddi hataya dayandığı gerekçesi ile ortadan kaldırılmasını talep etmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı tarafın istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusunun esastan reddi kararının da, davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 18/04/2017 tarihli ve 2017/31134 esas, 2017/8990 karar sayılı ilamıyla kararın onanmasına karar verilmiş ise de; iş sözleşmesinin davalı işverenliğin yönetim kurulunca alınan karar doğrultusunda, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 1/g numaralı bendine dayanılarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesinde ifade edildiği gibi “başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen bir işlem” söz konusu değildir. Yargılama safahatında ise, davacı işçinin terör örgütüyle irtibatlı veya iltisaklı olup olmadığına veya bu yönde bir şüpheyi haklı gösterecek olgunun bulunup bulunmadığına yönelik bir araştırma yapılmamıştır. Bu halde, Dairemizin son dönem emsal kararları da dikkate alındığında (Örneğin Dairemizin 19/09/2017 tarihli ve 2017/36186 esas, 2017/18491 karar sayılı emsal kararı), eldeki davada verilen kararın araştırmaya yönelik bozulması gerekirken, onanmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, maddi hataya dayanan Dairemizin 18/04/2017 tarihli ve 2017/31134 esas, 2017/8990 karar sayılı bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin, müvekkili işverenliğin yönetim kurulu kararıyla, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 1/g numaralı bendi uyarınca feshedildiğini, feshin mevzuata uygun olduğunu, dava konusu fesih işlemine yönelik adli yargı yolunun kapalı olduğunu, davacının işe iadesinin hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, davacının iş sözleşmesinin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4/1-g maddesi uyarınca feshedildiği ve feshin geçerli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı tarafça, istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi, davalı işverenliğin yönetim kurulunca alınan karar doğrultusunda, 28/07/2016 tarihli yazılı fesih bildirimiyle, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 1/g numaralı bendine dayanılarak feshedilmiştir. Söz konusu maddenin ilgili bendinde;
“MADDE 4- (1) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen;
g) Bir bakanlığa bağlı, ilgili veya ilişkili olmayan diğer kurumlarda her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personel, birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkarılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Dava konusu fesih işlemi, 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesinde ifade edildiği gibi “başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen bir işlem” değildir.
Dosya içeriğine, davalı işverence, fesih bildiriminde bahsi geçen işverenlik yönetim kurulu kararı sunulmuş ise de, hangi bilgi ve belgelerin bu yönde karar alınmasına neden olduğuna ilişkin bir delil sunulmamıştır. Gerek İlk Derece Mahkemesince gerekse de Bölge Adliye Mahkemesince de, davacı işçinin FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatlı veya iltisaklı olup olmadığına veya bu yönde bir şüpheyi haklı gösterecek olgunun bulunup bulunmadığına yönelik araştırma yapılmamıştır. Bu halde, eksik araştırmayla sonuca gidilmesi hukuka aykırıdır.
Anılan sebeplerle, iş sözleşmesinin feshine dayanak objektif değerlendirmelerin neler olduğu, hangi bilgi ve belgelerin feshe gerekçe yapıldığı davalı işverenden sorulmalı; davacı hakkında mevcut ise adli ya da idari soruşturma evrakları celp edilmeli; Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın Terörle Mücadele, Kaçakçılık, Organize Suçlar ve İstihbarat ile ilgili birimlerinden ve ayrıca Bilgi Teknolojileri Kurumundan varsa davacı ile ilgili bilgi ve belgeler istenilmeli; …’ya açılmış mevduat hesapları, hesap hareketleri ve bankacılığa ilişkin işlemler olup olmadığı sorulmalı, tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirilerek sonucuna gidilmelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka aykırı olmasına rağmen, istinaf başvurusunun yazılı gerekçeyle esastan reddine karar verilmesi hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılmasıyla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi gereğince dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.