Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/15737 E. 2018/26057 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15737
KARAR NO : 2018/26057
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ : … 1. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı idare iş müfettişi tarafından 07.07.2015 – 04.09.2015 tarihlerinde müvekkili şirkete ait kömür ocağı işletmesinde yapılan teftiş sonucu, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesine muhalefet sebebiyle 45.900,00 TL idari para cezası uygulandığını, kararın 19.07.2016 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, söz konusu idari para cezasının iptali için 02.08.2016 tarihinde yetkili Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz edildiğini, itirazlarının … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2016/2160 Değişik İş Sayılı dosyası ile görülerek neticesinde başvurunun reddine karar verildiğini, itirazlarının reddi kararına ilişkin olarak … 1. Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz edildiğini, ancak bu itirazının … 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2016/3200 Değişik İş sayılı kararı ile reddedildiğini, söz konusu kararın 22.11.2016 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, bunun üzerine idari para cezasının iptali için İdare Mahkemesi nezdinde dava açıldığını, … 2. İdare Mahkemesi’nin 2016/1878 Esas 2016/1385 Karar sayılı dosyası ile görülen yargılama neticesinde uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesi ile davalarının reddine karar verildiğini, her ne kadar istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de … Bölge İdare Mahkemesi’nin 2017/559 Esas 2017/543 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiğini, başvurunun reddine dair kararın usul ve yasalara açıkça aykırı olduğunu, yasa, durum ve gerçeklere aykırı idari para cezasının iptali için iş bu davanın açılması gerektiğini, müvekkili şirket işyerinde ve özellikle de yer altı faaliyetlerinde fazla çalışmanın varlığından ve ücretlerinin ödenmediğinden bahsetmenin mümkün olmadığını, bu nedenle, müvekkili şirkete verilmiş olan idari para cezasının iş yerindeki fiili çalışma şartlarına, tanık ifadelerine, yasa hükümlerine ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğunu ileri sürerek, usul, yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı 30.06.2016 tarihli 47802827 – 660 – 9145 sayılı idari para cezasının iptali ile ihtirazi kayıtla … oldukları meblağın taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacı şirket hakkında 30/06/2016 tarih ve 47802827 – 660 – 9145 sayılı idari para cezasının düzenlendiğini, davacının idari para cezası kendisine tebliğ edildikten sonra öncelikle … 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/2160 D.İş dosyası ile itiraz ettiğini, itirazın reddi üzerine bu kez … 1. Sulh Ceza Hakimliği nezdinde karara itiraz ettiğini, … 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin de itirazı reddettiğini, sonuç olarak davacı hakkında düzenlenen idari para cezasının kesinleştiğini, davacının işbu davayı açması için herhangi bir yasal hüküm bulunmadığını, bunun yanı sıra kesinleşen idari para cezasının yeniden denetlenmesinin de mümkün olmadığını, idari para cezası kesinleştiği için yargı yerince yeniden denetleme olanağının olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, 5236 Sayılı Kanun’un 27/1. maddesi gereğince dava konusu uyuşmazlık hakkında görevli Mahkemenin Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliği olduğu anlaşıldığından, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca Mahkemenin görevsizliğine ve 6100 Sayılı Kanun’un 114/1. ve 115/2. maddeleri gereğince görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş sözleşmesinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri” iş mahkemeleridir. Göreve ilişkin hususlar kamu düzenine ilişkin olup her aşamada re’sen dikkate alınması gerekir.
Uyuşmazlık, davacı işveren ile davalı Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü arasında kanundan doğan bir işlemin işveren davacı tarafından yerine getirilmemesi sebebiyle uygulanan idari para cezasının ihtirazı kayıtla ödenmesi sebebiyle idari para cezasının iptali ile ödenen meblağın istirdadı için açılan davalarda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasındadır.
Dava konusu olayda, 5521 sayılı Kanun’ un yukarıda açıklanan 1. maddesinde belirtildiği şekilde iş mahkemelerini görevli sayan bir hukuki durumun bulunmadığı açıktır. Uyuşmazlık konusu kurum alacağı olduğundan 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu’nun 20/son maddesi uyarınca genel mahkemeler görevlidir. İdari para cezası kesinleştiğine ve davacı tarafından ihtirazı kayıtla ödendiğine göre somut dava istirdat davası olarak nitelendirilmelidir. Davacı ile davalı Kurum arasındaki istirdat davasında görevli mahkeme genel mahkeme olmasına rağmen, sulh ceza mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi isabetli olmamıştır.
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden önce yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1- b maddesinde, idari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmişse de aynı Kanun’un geçici 1. maddesinin 3. fıkrasında başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işlerin, iş mahkemelerine devredilmeyeceği ve kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunacağı hükme bağlandığından; somut davanın genel mahkemeler tarafından sonuçlandırılması gerektiği de açıktır.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.