Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/15493 E. 2018/26464 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15493
KARAR NO : 2018/26464
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş akdine haklı nedenle müvekkili tarafından son verildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve temyiz nedenlerine göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının hizmet süresi uyuşmazlık konusudur.
Davacı, 01.07.2004-01.04.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde sürekli çalıştığını iddia etmiş, davalı ise davacının çağrı üzerine gündelik yevmiye ile çalıştığını, sürekli bir çalışmasının olmadığını savunmuştur. Davacının SGK’ya bildirilen bir çalışması bulunmamaktadır. Mahkemece, tüm tanık beyanlarından davacının işyerinde çalışmasının belirsiz süreli ve sürekli olduğu ancak asgari ücretin altında çalıştırılmaları nedeniyle kadın çalışanların SGK bildirimlerinin yapılmadığı gerekçesiyle davacının iddia ettiği dönemde toplam 2100 gün çalışması olduğu sonucuna varılmıştır. Ne var ki, Mahkemece varılan bu sonuç dosyadaki ispat durumu ile örtüşmediği gibi eksik değerlendirmeye dayalıdır.
Mahkemece, beyanları hükme esas alınan davacı tanıklarından ikisinin, işverene karşı açılmış hizmet tespiti davalarının bulunduğu, davalarının reddedildiği ve henüz kesinleşmediği; birinin, hizmet tespiti davası ile davalı işyerinde sadece 2005 yılında 144 gün çalışmasının olduğunun belirlendiği ve kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği; … ve … isimli davacı tanıklarının ise SGK’ya bildirilen çalışmaları bulunmadığı gibi bu kişiler tarafından açılan ve kesinleşen bir hizmet tespiti davasının da olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı işverene karşı husumetleri bulunan, davacı ile menfaat birliği içerisinde bulunan ve işyerindeki çalışma süresini bilebilecek durumda olmayan tanık beyanları ile sonuca gidilmesi ve hizmet süresinin tespit edilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca; davacı, davalı işyerinde iddia ettiği sürede ve sürekli olarak çalıştığını ispatlayamamıştır.
Davalı tanık anlatımlarından ise, davacının davalıya ait işyerinde çağrı usulüne göre çalıştığı ve davacı ile davalı arasındaki ilişkide iş görme, ücret ve bağımlılık unsurlarının gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır. Ancak davacının ne kadar sıklıkla çağrıldığı, çağrıldığında ne kadar süre ile hangi çalışma düzenine göre çalıştığı netlik kazanmamıştır. Açıklanan nedenle, davalı tanıkları yeniden dinlenilerek belirtilen hususlarda beyanlarına başvurulmalı, sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre hizmet süresi ve bu süreye bağlı talepler hakkında bir karar verilmelidir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06/12/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.