Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/15475 E. 2018/26055 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15475
KARAR NO : 2018/26055
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı … davalılardan TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davacının belirsiz alacak davası olduğunu belirterek, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … İşletmesi Genel Müdürlüğü, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Grup Ltd. Şti. davalı şirketin alt işveren olduğunu, davacının bünyelerinde iş yeri devri esaslarına göre çalıştığın ve en son çalıştığı alt işverenin ise Kartal Temizlik Ltd. Şti. olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı … davalı … İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin alacaklarının belirlenebilir alacaklar olduğu ve belirsiz alacak davasına konu edilmeyeceklerinden bu alacaklar yönünden davanın usulden reddi gerektiği, hafta tatili alacağının kayıtlarla sınırlı dönem için ve kayıtlara göre hesaplanması, genel tatil alacağının da imzalı çalışma çizelgelerine göre hesaplanıp hüküm altına alınması ve davanın alt işverenlerden Mekantaş İnş. ve Taah. A.Ş.’ne de ihbarı gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemece, bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak somut davanın ve birleşen … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/198 esas sayılı dosyasındaki taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı davacı … davalı … İşletmesi Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı … davalı … İşletmesi Genel Müdürlüğünün aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
İçermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 esas, 2007/611 karar, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 esas, 2008/7142 karar sayılı ilamı).
Somut olayda, bozma sonrası Mahkemece “Davacının fazla mesai ücret alacağı, vardiya farkı ücreti alacağı, özlük hakları ücret alacağı talebinin REDDİNE ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, ” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.02.2012 tarih, 2012/13-747 esas, 2012/84 karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesine uygun olmalıdır.
Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarih … esas, 1988/89 karar sayılı kararında, yargıtayca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata nedeni olarak açıklanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kökleşmiş içtihatları maddi hataya dayanan bozma ya da onama ilamının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı yönündedir (Yargıtay HGK17.012007gün 2007/9-13 esas 2007/17 karar ve Yargıtay HGK 25.06.2008 gün 2008/11-448 esas, 2008/454 karar).
Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957 /13 esas, 1959 karar ve 09.05.1960 gün 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucunda verilen bir karara Mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz.
Somut olayda; davacı vekilince dava dilekçesindeki taleplerin somutlaştırılmasına dair dilekçede her bir alacak kalemi için 500,00 TL talepte bulunulduğu bildirilerek dava konusu alacakların kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ve fazla çalışma alacakları olduğu belirtilmesine ve hafta tatili ile genel tatil alacakları yönünden usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmamasına rağmen; Dairemizce maddi hataya dayalı olarak, hafta tatili ve genel tatil alacakları bakımından bozma yapıldığı anlaşılmaktadır. Maddi hataya dayalı bozma ilamına uyulsa dahi taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşmayacağından, Mahkemece genel tatil alacağı yönünden usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetli ise de; aynı şekilde hafta tatili alacağı yönünden de usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığından bu alacak yönünden de karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hafta tatili alacağının reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.