Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/15029 E. 2018/24935 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/15029
KARAR NO : 2018/24935
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davalı şirket nezdinde davalı nezdinde 2010 yılından beri tekniker olarak çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından haksız bir şekilde sonlandırıldığını, savunmasının alınmadığı gibi herhangi bir açıklama da yapılmadığını belirterek haksız fesih nedeniyle, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı, yıllık izin, dini ve resmi bayramlarda çalışma ücreti, fazla mesai ve hafta sonu çalışma ücreti, maaş ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket tebligatın usulsüz olarak yapıldığını bilirkişi raporu ile birlikte davadan haberdar olduklarını, davacı alacaklarının ıspatlanamadığını davacının istifa ederek kendi isteği ile ayrıldığından herhangi bir alacak talebinde bulunamayacağını söyleyerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalıcı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla mesai yapıldığını ıspat külfeti davacı üzerinde olup, bu iddiasını her türlü delille ıspatlaması mümkündür. Davacı da dava dilekçesinde sabah 08.00’da işbaşı yapıp gece 22.00-24.00’e kadar çalıştığını iddia etmiştir. Dinlenen her iki davacı tanığı da işyerinde çalışmanın sabah 08.00’de başladığını, akşam 19.00’a kadar sürdüğünü ve iki haftada bir tatil yaptıklarını beyan etmiş olup bilirkişi raporu da da bu tanık anlatımları esas alınarak düzenlenmiştir. Mahkeme kararı Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi’nin 2015/6352 esas 2016/6812 karar sayılı 23.03.2016 tarihli kararı ile davalı tanıklarının dinlenilmemiş olması nedeniyle hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediği gerekçesi ile bozulmakla; Mahkemece, yapılan yargılamada alınan 08.05.2018 tarihli bilirkişi raporu ile davacının davalı işyerinde 08.00-19.00 saatleri arasında çalışıldığı kabulü ile yapılmış hesaplama doğrultusunda talepler hüküm altına alınmış ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Kaldı ki davacı tanıklarından … yeminli beyanında davalı işyerinde 2011 yılının 5. veya 6. ayında işbaşı yapıp aynı yıl 11. aya kadar çalıştığını beyan etmiş, diğer davacı tanığı … ise yeminli beyanında 2012 yılının başında iş başı yapıp aynı yılın Ekim ayında ayrıldığını ifade etmiştir. Davacı tanıklarının davacı ile beraber çalışmasına ilişkin anlatımlarının tüm çalışma dönemine ilişkin olarak değerlendirilmiştir. Davacı tanıklarının fazla çalışma alacağı hesaplanan dönem için davacının tüm çalışma süresi ile örtüşen çalışmaları bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı tanık beyanlarına itibar edilerek davacının tüm çalışma dönemi için fazla mesai hesabı yapılması doğru olmamıştır. Bu durumda davacı tanıkların davalı işverenlikte çalıştığı sürelerin, ilgili kurumdan Hizmet Döküm Cetvelleri celbedilip tespit edilerek belirlenen sürelerle sınırlı olmak üzere tanık beyanları göz önüne alınarak 08.00-19.00 saatleri arasında ve 2 hafta tatilinde çalıştığı gözetilerek hesaplama yapılması gerekirken bu hususun gözetilmeyerek hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.