Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/14037 E. 2018/27078 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14037
KARAR NO : 2018/27078
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ancak ücretinin ödenmediğini öne sürerek bu alacakların davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz nedenlerine göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Söz konusu alacaklara dair iddianın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, talep edilen ihtilaf konusu işçilik alacaklarının bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma yapıp yapmadığı araştırılmalıdır.
Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece hükme esas alına bilirkişi raporunda, davacı tanık anlatımlarından hareketle davacının 10.06.2010-30.09.2010 tarihleri arasında ve 2011 yılı sonrasında haftada 21 saat fazla çalışma yaptığı ve hafta tatili gününde çalışmasına devam ettiği; 1.10.2010-31.10.2011 tarihleri arasında ise ayda bir hafta 15.5, üç hafta 14 saat fazla çalışma yaptığı, ayda bir hafta hafta tatilinde çalıştığı, tüm dönem boyunca ulusal bayram ve genel tatil günlerinin tamamında çalıştığı kabul edilmiştir. Mahkemece, rapora itibarla hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya içeriği ve ispat durumu ile örtüşmemektedir.
Mahkemece beyanları hükme esas alınan davacı tanıklarından birinin husumetli olduğu, diğerinin ise davacının çalışma düzeni hakkında bilgi sahibi olmadığı, kendi çalışma düzeni hakkında bilgi verdiği anlaşılmaktadır. Işverene karşı davası bulunan bir başka deyişle işverenle aralarında husumet bulunan tanık anlatımlarına tek başına değer verilemeyeceği gibi davacının çalışma düzeni hakkında somut bilgisi olmayan tanık anlatımlarına da değer verilemez. Dosya içerisinde, Mahkeme kabulünü destekleyen davacının husumetli tanığının anlatımı dışında bir başka delil bulunmamaktadır.
Davalı tanık anlatımından ise davacının 2010 yılında haftanın beş günü günde 12 saat birbuçuk saat ara dinlenme ile, iki günü günde 10 saat bir saat ara dinlenme ile haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı ve hafta tatili günlerinde çalıştığı, 2011 yılının ilk altı ayında, günde 12 saat haftanın altı günü çalışarak haftada 18 saat fazla çalışma yaptığı, 2011 yılının diğer yarısında ise vardiyalı sistem ile çalışma nedeniyle fazla çalışma yapılmadığı, 2011 yılında hafta tatili çalışmasının olmadığı, tüm çalışma döneminde dini bayramların ilk günü hariç ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı sonucuna varılmaktadır.
Mahkemece açıklanan nedenler ile davalının tanığının anlatımına göre fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi