Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/13822 E. 2018/22784 K. 22.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/13822
KARAR NO : 2018/22784
KARAR TARİHİ : 22.10.2018

MAHKEMESİ : … 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin … Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde şoför olarak 18/02/2012 tarihinde işe başladığını, bu çalışmasının … akdinin davalı tarafından haksız ve geçersiz olarak feshedildiği 31/10/2016 tarihine kadar aralıksız olarak devam ettiğini, … Belediyesinin temizlik işlerinin ihale usulü ile taşeron şirketlere verildiğini, ihaleyi alan şirketler değişse de işin niteliği ve işçilerin değişmeyip işçi işveren ilişkisinde talimatların belediye yetkililerinden alındığını, davalı … Belediyesinin müvekkilinin asıl işvereni olduğunu, işverence haklı bir neden olmaksızın … akdinin feshedildiğini iddia ederek, feshin geçersizliğinin tespitini, müvekkilin işe iadesini ve yasal sonuçlarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, işe iade talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Dinlenen tanık beyanlarından davacının işyerinde … arkadaşları yanında küfürlü konuşmaları olduğunun anlaşıldığı, davacının daha önceden de hakkında başka olaylara yönelik tutanaklar tutulduğu, tutanak sayısı ve işyerinde küfürlü konuşmaya ilişkin davalı tanık beyanları dikkate alındığında taraflar arasındaki … ilişkisinin devamına olanak kalmadığı kanaatine varıldığından yapılan feshin geçerli olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tanıklarının, davacının küfürlü konuştuğunu duymadıklarını beyan ettikleri, davalı tanıklarının beyanları ise görgüye değil, duyuma dayalı olup, davacının kime, ne şekilde küfür ettiğine dair açık beyanları bulunmadığı, fesih yazısında bahsedilen 07.08.2016 tarihli ve öncesi tutanaklar üzerinden ise, makul süre geçtiğinden feshe konu yapılamayacağı değerlendirilerek davalı tarafın, haklı ve geçerli feshi ispat edemediği gerekçesi ile, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş, işe iadenin kabulü yönünde yeniden hüküm tesis edilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Uyuşmazlık işverence yapılan feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı işçinin … sözleşmesi; 16.04.2015 – 30.10.2016 tarihleri arasında farklı tarihlerde ve farklı sebeplerden tutulan 12 adet tutanak nedeni ile ahlak ve iyiniyet kuralarına uymayan haller nedeni ile 4857 sayılı … Kanunu 25/II maddesi uyarınca feshedilmiştir.
Davalı belediyede alt işveren işçisi olarak temizlik işinde şoför olan davacı 4 yıl 8 ay 21 gün süre ile çalışmış olup; feshe dayanak olan tutanaklar dikkate alındığında; toplam 12 adet tutanaktan 4 adetinin işe gelmeme, 2 adetinin mesai saatine uymama diğerlerinin ise araca hasar verme, araç iç temizliğini yapmama, aracı dikkatsiz kullanma, yabancı birisini araca alma, trafik kurallarına uymama ve en son 30.10.206 tarihinde sinkaflı konuşma sebeplerine dayalı olarak tutulmuş olduğu ve çoğunda davacının imzasının bulunduğu görülmüştür. Davacının hizmet süresine bakıldığında hakkında son 1,5 yılda feshe dayanak olan tutanakların azımsanamayacak sayıda olduğu, davalı tanıklarınca da davacının küfürlü konuşmaları önceden de yaptığının beyan edilmesi karşısında davacı davranışlarının işyeri kurallarına uymadığı sabit olmakla birlikte eylemin haklı fesih sebebi ağırlığında olmadığı, ancak işverenin bu davranışları yapan işçi ile … ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde yer alan görüş gibi işverence yapılan feshin geçerli sebebe dayandığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı … Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih, esas ve karar numaraları belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı Şirket tarafından yapılan 50,00 TL, davalı … tarafından yapılan 297,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,

5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.180,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 22.10.2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.