Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/13619 E. 2018/23043 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/13619
KARAR NO : 2018/23043
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (…) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette şoför olarak çalışırken … akdinin haksız ve bildirimsiz olarak sona erdirildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işten kendi isteğiyle ayrıldığını, tüm alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2017/18186 esas, 2017/12646 karar sayılı ilamıyla; bordrolardan, tahakkuk bulunan fazla mesai ücretinin, ödemesi yapılan net ücrete ilave edilip edilmediğinin açıkça anlaşılamadığından gerekirse ücret araştırması da yapılarak fazla mesainin ödenip ödenmediğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulduktan sonra ödeme yapıldıysa yapılan fazla mesai hesabından mahsup edilecek şekilde yeniden hesaplama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi ve yıllık izin ücreti talebi konusunda olumlu olumsuz karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş olmasına göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, taraflar arasında fazla mesai alacaklarının ödenip ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davalı işverence dosyaya sunulan imzasız ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuklarının bulunduğu görülmektedir. Davacı vekili ise, davacının aldığı ücret içerisinde fazla mesai ücretinin bulunmadığını iddia etmektedir.
Davacıya ait, işveren tarafından sunulan ücret bordrolarında fazla mesai ve normal kazanç tahakkuklarının değiştiği halde ödenen net ücret miktarı 1.075,00 TL olarak gösterilmiştir. Bordroların imzasız olduğu da göz önüne alındığında bu durum davacının çıplak ücretinin gerçekte net 1.075,00 TL olduğu izlenimini doğurmaktadır. Hal böyle olunca dosyada ücret bordrolarındaki fazla mesai tahakkuklarının gerçekte ödenip ödenmediğinin tespiti için alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığı görülmektedir. Bu durumda, dosyanın muhasebe tekniğinden anlayan bir mali müşavir vasıtasıyla alınacak bilirkişi raporu ile davalı tarafından dosyaya sunulan imzasız bordrolarda bordrolama hilesinin bulunup bulunmadığı ve fazla mesai ücretinin gerçekte ödenip ödenmediğinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Diğer yandan, Mahkemece davacının mevsimlik işçi olması nedeniyle yıllık izin ücreti alacağı şartları oluşmadığından yıllık izin alacağının reddine karar verilmiştir. Dosyadaki belgelerden davacının yıllık izinlerini kullandığı anlaşıldığından mahkemece yıllık izin konusunda verilen karar doğru ise de gerekçesi hatalıdır. Somut olayda, şoför olarak çalışan davacının yaptığı işin niteliği dikkate alındığında yapılan çalışmanın mevsimlik değil aralıklı olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle yıllık izin alacağı konusunda sonuç itibariyle doğru olan kararın gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerekmektedir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.