Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/13308 E. 2018/23986 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/13308
KARAR NO : 2018/23986
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ : … 9. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

MAHKEMESİ : … 1. İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait iş yerinde numune alma ve hazırlama elemanı olarak çalıştığını, davacının ihale alan firmalara bağlı olarak çalışmasına rağmen gerçekte davalının asıl işçisi konumunda olduğunu, daha önce açtıkları davada asıl işveren işçisi olduğunun tespit edildiğini ve bundan kaynaklı fark ücret ile ilave tediye alacaklarının hüküm altına alındığı Mahkeme kararının Yargıtay denetiminden geçip onandığını belirterek, davacının baştan beri davalının işçisi olduğunun tespiti ile ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davalı ile dava dışı şirket arasında Kamu İhale Kanunu’na uygun olarak hizmet alımı işi sözleşmesi imzalandığını, davacının ihale alan firmanın çalışanı olduğunu ve numune alma ve hazırlama işinin asıl işin parçası olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki hizmet alımı işi sözleşmesinin muvazaalı olduğu, davacının baştan beri davalı Genel Müdürlüğün işçisi sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39. maddesi gereğince işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden yararlanma taraf işçi sendikasına üyelikle veya sendikaya dayanışma aidatı ödemekle mümkündür.
Somut olayda; İlk Derece Mahkemesinin davacı işçinin baştan itibaren davalı işverenin işçisi sayılması gerektiğinin tespitine yönelik kararı isabetlidir. Ancak, davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği veya dayanışma aidatı ödeyerek faydalanma talebi de bulunmadığından anılan toplu iş sözleşmesinden faydalanması olanaklı değildir. Her ne kadar davacının daha önce açtığı davada toplu iş sözleşmesinden faydalanabileceği kabul edilerek yapılan hesaplamaya itibarla sonuca gidilmiş ve o dosyada verilen karar Dairemizce onanmışsa da; belirtilen dosyada toplu iş sözleşmesinden doğan ücret farkı alacağına yönelik açık temyiz bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, kayden işveren görünen alt işverenin işkolunun farklı olması sebebi ile sendikaya üye olunamadığı ileri sürülmüşse de; 6356 sayılı Kanun’un 17/4. maddesi gereğince bir işyerinde yardımcı işlerde çalışan işçiler de, işyerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir. Belirtilen sebeplerle; toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği bulunmayan ve dayanışma aidatı da ödemeyen davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden faydalanabileceğinin kabulü ile sonuca gidilmesi isabetli olmamıştır. Davalı işveren işyerinde sendikasız emsal işçi de bulunmadığına göre; fark ücret alacağı talebi reddedilmeli, ilave tediye alacağı yönünden de davacının mevcut ücreti üzerinden yapılan hesaplama esas alınarak hüküm kurulmalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.