Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/12802 E. 2018/20805 K. 02.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12802
KARAR NO : 2018/20805
KARAR TARİHİ : 02.10.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ö. … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 07/06/2012-23/02/2017 tarihleri arasında davalı şirket nezdinde satın alma şefi olarak çalışmakta iken iş akdinin 23/02/2017 tarihinde kötü niyetli olarak haksız nedenle feshedildiğini belirterek işe iade talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, dava konusu olayda davacının 02/01/2017 ve 23/02/2017 tarihleri arasında kesintisiz toplam 52 gün hastalık raporu kullandığı, işyerinde fesih tarihinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesine göre davacının hizmet süresi dikkate alındığında 105 gün sonra fesih hakkı doğmasına rağmen öngörülen süre gerçekleşmediği halde işverence yapılan feshin haklı nedene dayanmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararma karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının fesih öncesi bir yıllık süreçte toplam 72 günlük raporlu olduğu, toplu iş sözleşmesi ve yasa hükümleri uyarınca 105 gün şartı gerçekleşmediği, bu nedenle işverence haklı feshe dayanılamayacağı, aslında rapor süresi dikkate alındığında işverenin geçerli nedene dayanabileceği ancak bu durumda da, davacının savunması alınmadığından geçerli nedenle feshin şekli şartlarına uyulmadığı ilave gerekçesi ile vakıa ve hukuki değerlendirme ve gerekçe ile özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün istinaf itirazlarının reddi ile usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin haklı veya geçerli sebeple feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğinden, davacının davalıya ait işyerinde 07/06/2012-23/02/2017 tarihleri arasında satın alma şefi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin işveren tarafından, İş Kanunu 25/1. maddesi ile işyerinde fesih tarihinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin 23. maddesi uyarınca davacının kıdem süresine göre belirlenen 105 günlük rapor hakkının aşılması sebebiyle haklı nedene dayanılarak feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının çalışma süresi içerisinde 18.09.2012 – 27.09.2012, 27.09.2012 – 06.10.2012; 11.01.2013 – 20.01.2013, 22.01.2013 – 31.01.2013; 08.10.2014 – 10.10.2014; 20.07.2015 – 29.07.2015, 30.07.2015 – 08.08.2015, 10.08.2015 – 19.08.2015, 20.08.2015 – 29.08.2015 tarihleri arasında ve feshin gerçekleştiği tarihten son bir yıl öncesindeki dönemde de kesintisiz olarak 02.01.2017-23.02.2017 tarihleri arasında raporlu bulunduğu sabittir. Her ne kadar yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi ve yasa hükümleri uayrınca, fesih öncesi bir yıllık süreçte 105 gün raporlu olma şartının somut olay bakımından gerçekleşmediği anlaşılmakta ise de; davacının kesintili olarak raporlu bulunduğu süreler ile fesih öncesindeki süreçte kesintisiz olarak 52 gün rapor almasına yönelik davranışlarının 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmasa da işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen,işyeri düzenini bozan davranışlar niteliğinde olduğu ve işyerinde olumsuzluklara yol açması nedeniyle geçerli sebep oluşturduğu ve bu durumda işçiden savunma alınmasının gerekli olmadığı kabul edilerek davanın reddi yerine kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Bölge Adliye Mahkemesinin ve İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 207,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.180,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avaslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 02.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.