Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/12769 E. 2020/7480 K. 23.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12769
KARAR NO : 2020/7480
KARAR TARİHİ : 23.06.2020

MAHKEMESİ : 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23/06/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat … ile davalı asil geldi. Karşı taraf adına vekili Avukat …geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti;
Davacı vekili, müvekkilinin 1984 yılında gayri resmi çırak olarak, 01.01.1992 tarihinde ise sigortalı olarak davalıya ait işyerinde bobinaj ustası sıfatı ile çalışmaya başladığını, müvekkilinin son net aylık ücretinin 1.475,00 TL olduğunu, ancak davalı işveren tarafından sigorta kayıtlarında asgari ücret olarak beyan edildiğini, davalı işveren müvekkilinin iş sözleşmesini 12.08.2016 tarihinde herhangi bir sebep göstermeksizin feshettiğini, iş sözleşmesinin feshi konusunda da müvekkiline herhangi bir yazılı bildirimde bulunmadığını, müvekkilinin yıllık izinlerini kullanmadığını, kullanmadığı yıllık izin ücretlerinin de kendisine ödenmediğini, müvekkilinin süreklilik arz eder biçimde çalıştığı tüm dönem boyunca haftanın altı günü 08.30-18.30 saatleri arasında çalıştığını, ancak haftanın en az üç günü de 18.30 dan sonra en erken saat 24.00 a kadar fazla mesai yaptığını, fazla mesai ücretlerinin de kendisine ödenmediğini, müvekkilinin dini bayram tatilleri hariç tüm resmi tatillerde çalıştığını müvekkilinin ayda en az bir hafta tatilinde çalıştığını,hafta tatili çalışmalarının karşılığının da kendisine ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili,davacı işçinin istifa ederek kendisi iş sözleşmesini sona erdirdiğini, davacının 12.08.2016 tarihi itibariyle işten ayrıldığına dair imzası dilekçe vererek işten ayrıldığını, davacının kendi el yazısı ile yazdığı dilekçesinde “tarafınızdan alacağım kalmamıştır” şeklinde yazdığı hususunun da yer aldığını,davacının asgari ücret ile çalıştığını,davacı yanın en son ayrılışının dışında daha öncesinde de 10/08/2002 tarihinde yine kendi isteği ile işten ayrıldığını,davacının müvekkilinin davalı işyerinde çalıştığı dönemlerde düzenli olarak işe gelip gitmediğini sürekli olarak işi aksattığını, birçok kez haber vermeksizin ve hiçbir mazeret bildirmeksizin işe gelmemezlikler yaptığını,davacının yıllık izinlerini kullandığı yılık izin ücretli izin paralarının kendisine ödendiğini, müvekkili davalı işyerinde fazla mesai yapmasını gerektirir bir çalışma söz konusu olmadığını,davacı yanın ek iş yapması nedeniyle zaten müvekkili davalı işverendeki mesai saatlerini bile tamamlamadan işyerinden ayrıldığını, müvekkili işyerinde ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili çalışması yapılmasını gerektirir bir çalışma söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 15.09.1991 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalıştığı kabul edilerek hizmet süresi belirlenmiştir. Ancak dava dilekçesinde davacı vekilinin davacının 01.01.1992 tarihinde işe başladığını belirtmesine göre talep aşılarak hizmet süresi başlangıç tarihinin yazılı şekilde kabul edilmesi hatalıdır.
3-Mahkemece davacının 15.09.1991-12.08.2016 tarihleri arasında kesintisiz olarak davalı işyerinde çalıştığı kabul edilmiştir.Davacıya ait sigortalı hizmet cetveli incelendiğinde davacının 31.07.1993 tarihinde davalı şirketten işten çıkışı 23.10.1995 tarihinde yeniden işe girişinin bulunduğu anlaşılmaktadır.Davalı taraf belirtilen bu dönemde davacının askerlik hizmetini yapmış olabileceği itirazında bulunmuştur.Hal böyle olunca Mahkemece davalı tarafından itirazıda dikkate alınarak davacının belirtilen sürede askerde olup olmadığı araştırılmak suretiyle hizmet süresinin belirlenmesi gerekli iken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.