Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/12379 E. 2018/24918 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12379
KARAR NO : 2018/24918
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekilince istenilmesi ve ayrıca davacı vekilinin duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20/11/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar adlarına Avukat … geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi’nin 20/12/2016 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, uyulmasına karar verilen bozma ilamında, davalılardan … Tuğla San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davanın devamı esnasında tasfiye sürecine girdiği ve ticaret sicilinden kaydının terkin edildiği belirtilerek, anılan şirketin ihyası için dava açmak üzere, davacı tarafa süre verilmesi ile ihya sağlandığı takdirde davalı …. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında yargılamaya devam edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bozma ilamından sonra devam edilen yargılamada, taraflar, bahsi geçen şirket bakımından ihya davası açıldığını beyan etmişlerdir. Buna rağmen Mahkemece, davalı …. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında davanın atiye terk edildiği gerekçesiyle, ihya davasının neticelenmesi bekletici mesele yapılmamıştır.
Gerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve gerekse de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda davanın atiye bırakılması şeklinde bir kavrama yer verilmemiştir. Davanın atiye bırakılması ifadesinden anlaşılması gereken, 1086 sayılı Kanun’un 185/1 maddesinde, 6100 sayılı Kanun’un ise 123. maddesinde düzenlenen davanın geri alınmasıdır. Her iki kanunda düzenlendiği üzere, davanın geri alınmasının hukuki sonuç doğurabilmesi, karşı tarafın açık kabulüne bağlıdır. Diğer taraftan, taraf teşkili sağlanmadan yargılama devam edilerek hüküm tesis edilmesi de mümkün değildir.
Bozma ilamına uyma kararı verilmesi ile artık bozma doğrultusunda işlem yapma yükümlülüğü doğduğu halde, Mahkemece ihya davasının bekletici mesele yapılmaması usul ve kanuna aykırıdır. Anılan sebeple, ihya davasının akibeti araştırılmalı, karar verilmemişse veya kesinleşmemişse bekletici mesele yapılarak, ihya sağlandığı takdirde davalı …. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında yargılamaya devam edilmelidir. 6100 sayılı Kanun’un 123. maddesi uyarınca, davanın geri alınmasının hukuki sonuç doğurabilmesinin, karşı tarafın açık kabulüne bağlı olduğu hususu da gözden kaçırılmamalıdır.
Öte yandan, bozma ilamından sonra devam edilen yargılamada dosyaya giren belge ve beyan dilekçelerinden, davacının 12/12/2016 tarihinde hizmet tespiti davası açtığı ortaya çıkmıştır. Hizmet tespiti davasında verilecek kararın, eldeki alacak davasını etkileyeceği şüphesizdir. Mahkemece, bozma öncesindeki ilk hükmün, davacı tarafça temyiz edilmediği gerekçesiyle, hizmet tespiti davası bekletici mesele yapılmamış ise de, bu yön davalılar açısından da önem arz etmektedir. Şöyle ki; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bir kısım sigorta kaydı olmayan süreler bakımından davacının çalışmasının devam ettiği kabul edilmiştir. İlk hükmün davacı tarafça temyiz edilmemesi karşısında, usulü kazanılmış hak ilkesi gereğince, ilk hükümde kabul edilenden daha yüksek bir çalışma süresinin esas alınması mümkün değil ise de, davalılar aleyhine kabul edilen sigortasız süre bakımından hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılması gereklidir. Mahkemece, aksi yönde kanaat ile hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılmaması yerinde değildir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davalılar yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.