Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/12371 E. 2018/22980 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12371
KARAR NO : 2018/22980
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde çalıştığı süreye ilişkin fazla çalışma alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı fazla çalışma yaptığını ileri sürerek, bu çalışmalara ilişkin fazla çalışma ücretinin alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiş, mahkemece tanık beyanları doğrultusunda talebin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece verilen ilk karar Dairemizce, “davacı tanıklarının tamamının işveren aleyhine çeşitli zamanlarda dava açtıklar, imzalı puantajlarda fazla çalışma yer almadığı, ayrıca davacı tarafın sunduğu listenin bizzat kendisi tarafından el ile düzenlendiği, herhangi bir kayda dayanmadığı, işveren veya vekilinin imzasını veya onayını içermediği ve yargılamanın başından itibaren davalı tarafça inkar edildiği dikkate alındığında bu listeye değer verilmesinin mümkün olmadığı, açıklanan bu durum karşısında işverenle husumetli durumda bulunan tanıklar dışında bir delil bulunmadığından, fazla çalışma alacağının reddi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş ise de, davacı tanıklarından …’ın işveren aleyhine açtığı herhangi bir davanın bulunmadığı hususunun gözden kaçtığı anlaşılmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar sayılı ile 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere, Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı kararından dönülmesi mümkündür. Belirtilen sebeplerle, tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre davacının fazla çalışma alacağına hak kazandığının kabulü gerekir.
Ne var ki, bozma öncesi kararda hükmedilen fazla çalışma alacağı, davacı tarafça düzenlenen listede bildirilen fazla çalışma süresi ile sınırlı olmak kaydıyla tanık beyanları doğrultusunda belirlendiği halde, fazla çalışma ücretinden uygun bir indirim yapılması gerektiğinin göz önüne alınmaması yerinde değildir.
Ayrıca hükmedilen alacağın brüt mü net mi olduğunun kararda belirtilmemesinin infazda tereddüt yaratacağı dikkate alınmalıdır.
Açıklanan sebeplerle temyiz edilen kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.