Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/12068 E. 2018/20815 K. 02.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12068
KARAR NO : 2018/20815
KARAR TARİHİ : 02.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17/04/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat … geldi. Karşı taraf adına ise kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi ve eksikliğin giderilmesi için mahkemesine geri çevrildi. Eksiklik giderildikten sonra dosya tekrar Dairemize gelmekle, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, aylık ücret, fazla çalışma, tatil ücretleri ile asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi, delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya devam edilerek yargılama yapılamaz.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece, dava dilekçesinde gösterilen … şubesi adresine, dava dilekçesi ekli çıkartılan davetiye, “adres yetersiz olduğundan, muhatap ismen soruldu, tanınmıyor” şerhiyle bila ikmal iade olmuştur. İşyeri kayıtlarının gönderilmesi talepli yazılan müzekkereye ise, şube müdürü … imzalı yazıyla cevap verilmiş ve bu cevabi yazıda, dava dilekçesinin henüz kendilerine tebliğ edilmediği bildirilmiştir.
Mahkemece, … Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden davalı şirketin adresi sorulmuş ve müdürlükçe verilen cevabi yazıda, kayıtlı adresin “… D:3 Beylikdüzü …” olduğu bildirilmiştir. Bu adrese normal usulde çıkarılan tebligatların bila ikmal iade olması üzerine, yargılamanın devam eden safahatında, dava dilekçesi, duruşma gün ve saati, bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi gibi evraklar ekli tebligatların, ticaret siciline kayıtlı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğe çıkartıldığı anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre çıkartılan tebligatların bir kısmının, “… Caddesi” ismiyle bir caddenin bulunmadığı şeklindeki şerhle iade olduğu, Mahkemece yeniden aynı usulde çıkartılan tebligatların ise, Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir.
Davalı vekili temyizinde, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebliğlerin usulsüz olduğunu, tebliğin müvekkilinin adresine ulaşmadığını, tebligat parçasının binaya asılmadığını, müvekkilinin adresinin bulunduğu “… Caddesi” isminin, idari bir kararla “Avrupa Caddesi” olarak değiştirilmiş olduğunu, idari makamlarca cadde ismi değişikliğine ilişkin bir bildirim yapılmadığını ileri sürmüştür.
Dairemizin 17/04/2018 tarihli ve … esas, 2018/8775 karar sayılı geri çevirme kararı üzerine dosyaya giren, … Büyükşehir Belediye Başkanlığının cevabi yazısında, Adnan Kahveci Mahallesinde yer alan “… Caddesi” isminin, 17/09/2010 tarihli kararıyla “Avrupa Caddesi” olarak değiştirildiği ve kararın Valilikçe 07/10/2010 tarihinde onaylandığı bildirilmiştir.
“ …” adresine çıkartılan tebligatların, cadde ismi değişikliğine yönelik belediye meclis kararından sonraki tarihlerde, 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre tebliğ edildikleri, tebliğ evraklarında cadde ismi değişikliğine yönelik herhangi bir şerhin bulunmadığı görülmektedir.
7201 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının adresteki binanın kapısına asılması zorunludur. Yukarıda belirtildiği üzere, Mahkemece, 7201 sayılı Kanunu’nun 35. maddesine göre çıkartılan tebligatların bir kısmının, “… Caddesi” ismiyle bir caddenin bulunmadığı şeklindeki şerhle iade olduğu; aynı usulde çıkartılan tebligatların ise, farklı posta memurları tarafından … Caddesi adresine Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğ edildiği, tebliğ evraklarında ise cadde ismi değişikliğine yönelik herhangi bir şerhe yer verilmediği anlaşılmaktadır.
“Adnan Kahveci Mah. … , …” adresine, 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre tebliğ işlemi şeklen gerçekleşmiş görünen evraklarda, “… Caddesi” isminin “Avrupa Caddesi” şeklinde değişmiş olduğuna yönelik herhangi bir tebliğ şerhinin bulunmaması karşısında, şüpheli tebliğlerin usulsüz olduğunun kabulü gereklidir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, usulüne uygun şekilde tebliğ yapılmalı ve taraf teşkili sağlanmalıdır. Usulsüz tebliğler sebebiyle, taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilerek karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.