Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/12050 E. 2018/20094 K. 25.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12050
KARAR NO : 2018/20094
KARAR TARİHİ : 25.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının davalılara ait işyerinde ağır vasıta şoförü olarak çalıştığını, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, anılan alacakların hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı def’i ileri sürülmesi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta; davacının davasını kısmi dava olarak açtığı, mahkemece davanın kısmi dava olarak değerlendirildiği, yargılamanın da buna göre sonuçlandırıldığı açıktır. Gerçekten de, davacı taraf 01/04/2015 tarihinde ıslah harcı yatırmak suretiyle davasını ıslah etmiş olup, anılan dilekçe 14/04/2015 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Davalılar vekili, UYAP üzerinden dosyaya sunduğu 27/04/2015 tarihli dilekçesinde ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı def’i ileri sürmüş olmasına rağmen, mahkemece bu dilekçe hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı def’i süresinde ve usulüne uygun olduğuna göre, mahkemece zamanaşımı def’i dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalıdır.
Kararın yukarıda belirtilen sebepten bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.