Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/11221 E. 2018/18065 K. 10.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/11221
KARAR NO : 2018/18065
KARAR TARİHİ : 10.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan … Yapı Donatım Taahhüt Tic. ve San. Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin asıl işveren … Enerji Üretim A.Ş. taşeronu diğer davalı … Ltd. Şti.’de 09/10/2009-26/01/2012 tarihleri arasında Trans mikser operatörü olarak aralıksız çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, … Enerji Üretim A.Ş. hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,diğer davalı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatillerinde ve ulusal bayram genel tatillerde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir. Aynı ilkeler hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları için de geçerlidir.
Somut olayda, davalı tarafça dosyaya davacı imzasını içeren bordrolar ile hafta tatilleri karşılığı kullandırıldığı belirtilen davacı imzalı izin belgeleri sunulmuş, bu belgelerdeki imzalara davacı tarafça itiraz edilmiştir. Ancak Mahkemece, imzaya itiraza dair önsorun açıklığa kavuşturulmadan eksik incelemeyle karar verilmiştir. Mahkemece yapılacak iş bu konuda imza incelemesi yaptırılarak rapor almak ve sonucuna göre yukarıda belirtilen ilkeler ışığında değerlendirme yaparak, davacının eli ürünü olmadığı sabit olan bordro ve izin formlarına itibar etmeyerek ücret alacaklarını belirlemektir. İtibar edilen bordrolarda ise bu aylarda fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil tahakkuklarından daha fazlasında çalışıldığı yazılı belge ile ispat edilebileceğinden, tanık beyanı ile ispat edilemeyeceğinden bu aylar dışlanmak suretiyle hesap yaparak çıkacak sonuca göre hüküm kurmaktır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalılar arasındaki ilişki taraflar arasında bir diğer uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacı davalılar arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi olduğunu, davalı …tarafından dava dışı … enerji üretim ticaret ve sanayi anonim şirketinin devralındığını iddia etmiştir. Dosyaya sunulan 21.08.2008 tarihli … Projesi yapım sözleşmesinin incelenmesinde işverenin dava dışı … Enerji Üretim Tic. AŞ., yüklenicinin ise davalı … İnşaat Limited Şirketi olduğu görülmektedir. Mahkemece davalı …’nin sorumluluğu olmadığı kanaatine varılarak husumet yokluğundan red kararı verilmiş ise de davalılar ile dava dışı … Enerji Üretim Tic. A.Ş. arasındaki hukuki ilişki konusunda yeterli araştırma yapılmadığı görülmektedir. Dairemizce her ne kadar taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi incelemeye yönelik bir kısım belgelerin gönderilmesi için geri çevirme yapılmış ise de kayıtların eksik olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, ilgili şirketlerle ilgili tüm ticaret sicil kayıtları ve mevcutsa aralarındaki ilişkiyi gösteren hizmet alım sözleşmesi ve ekleri gibi tespite dayanak yapılan tüm belgeler dosya içerisine alınmalı, dava dışı şirket ile davalılar arasında davalıların sorumluluğunu gerektirecek hukuki bir ilişki bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre, deliller hep birlikte değerlendirilerek davalılar arasındaki ilişki ve sorumlulukları netleştirilmelidir. Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.