Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/10885 E. 2018/19718 K. 24.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10885
KARAR NO : 2018/19718
KARAR TARİHİ : 24.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacağının tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmiş, kararın davalı … Bakanlığı tarafından süresinde temyizi sonrasında, 12.02.2018 tarihli ek karar ile davalının temyiz isteminin muhtıraya rağmen temyiz giderinin yatırılmaması sebebi ile reddine karar verilmiştir.
Muhtıranın usulüne uygun olması için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2010/19-286 Esas- 2010/330 Karar sayılı kararında bir muhtıranın geçerli olması için gereken özellikler belirtilmiştir. Buna göre;
Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödendiğinin anlaşılması halinde muhtıra gönderilerek kararı veren Hâkim veya Mahkeme Başkanı tarafından yedi günlük kesin süre içinde harç ve giderin tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Bu kararın da temyiz edilmesi halinde 432’nci maddenin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.
Hâkim veya Mahkeme Başkanı tarafından “temyiz harç ve giderlerinin tamamlanması için yedi günlük kesin süre” verilmesi ve ayrıca yazılı olarak “aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu”nun bildirilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle muhtırada Hâkim veya Mahkeme Başkanı’nın sicili ve imzası bulunmalıdır. Muhtıra Hâkim veya Mahkeme Başkanı tarafından imzalanmadan verilmişse, dolayısıyla da Hâkim tarafından usulünce düzenlenmiş muhtıra yoksa geçerli bir bildirimin yapıldığından söz etmeye de olanak yoktur.
Mahkeme Yazı İşleri Müdürü’nün veya Kalem personelinin temyiz harcı veya giderinin tamamlanması için temyiz edene süre vermesi veya tebligat zarfı üzerine ihtar/uyarı şeklinde yazılan ve Hâkim imzası taşımayan muhtıra usule aykırıdır, Mahkeme Yazı İşleri Müdürü’nün veya Kalem personelinin vermiş olduğu süre ya da tebligat zarfı üzerine ihtar/uyarı şeklinde yazılan ve Hâkim imzası taşımayan muhtıra üzerine temyiz harcını veya giderini ödememiş olan taraf, temyiz talebinden vazgeçmiş sayılamaz.
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, muhtırada yapılması gereken işlemin ne olduğu açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde gösterilmeli; bu açıdan ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ve yatırılma merci ve süresi, bunun yapılmamasının sonuçları net biçimde açıklanmalıdır. Örneğin, “dosyaya yatırılması” şeklindeki ifade tarafın yanılmasına neden olabileceğinden, bu ifadeyi taşıyan muhtıra geçersiz olacaktır.
Somut olayda, mahkemece davalı tarafa gönderilen muhtırada masrafın nereye yatırılacağının yazılmadığı ve böylelikle muhtıranın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Usulsüz muhtıra 11.04.2018 tarihinde davalı vekiline tebliğ edilmiş ve davalı vekili aynı tarihte muhtırada belirtilen tutarı PTT kanalı ile dava dosyasına yatırmıştır.
Anılan sebeplerle, davalıya gönderilen muhtıra usulsüz olduğundan, muhtıra tebliğine rağmen masrafın süresinde tamamlanmaması sebebi ile davalı … Bakanlığının temyiz isteminin reddine dair karar tesisi hatalı olup, mahkemece verilen 12.02.2018 tarihli EK KARARIN BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi.
Hüküm süresi içinde davalı … Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı … Bakanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 312. maddesi gereğince; feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesi gereğince anlaşmazlık, davanın konusuz kalması,feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.
Tarifenin 13. maddesi ise “ Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmünü içermektedir.
Dosya içeriğine göre; ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmiş olup, anılan Kanun ve Tarife hükümleri gereğince temyiz eden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücreti hakkında hüküm kurulmaması isabetli olmamıştır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/8. maddesi uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç: Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasına 6. bent olarak “ Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. ve 13/1. maddeleri gereğince takdir olunan 900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Bakanlığı vekiline verilmesine” rakam ve sözcükleri eklenerek hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 24.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.