Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/10770 E. 2018/18241 K. 11.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10770
KARAR NO : 2018/18241
KARAR TARİHİ : 11.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş akdinin FETÖ/PDY ile hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen bu sebepten sonlandırıldığını, müvekkilinin bu konuda savunmasının alınmadığını, müvekkilinin işini büyük özveriyle 11 yıldır gerçekleştirdiğini belirterek feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; müvekkili şirketin yaptığı iş niteliği gereği çok stratejik bir durumda bulunduğunu, 15 Temmuz olaylarında direk olarak hedef alındığını, 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirmeyi hedefleyen FETÖ/PDY terör örgütüne ilişkin şirket içinde şüpheye bile yer verilemeyeceğini, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin ekinde yer alan 1 sayılı liste-14 kapsamında iş akdinin feshedildiği, 672 sayılı KHK’nın hem sonraki tarihli olduğu hem de olağanüstü hale ilişkin sınırlayıcı hükümler içerdiği, İş Mahkemeleri’nin sınırlı yetki ile donatıldığı, davada 4857 sayılı İş Kanunu ve 5510 sayılı Kanun’un uygulama olanağı bulunmadığı, 672 sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarılan kişilerin kamu hizmetinde bir daha istihdam edilemeyeceği, hatta doğrudan ya da dolaylı olarak görevledirilmeyeceği, işe iade kararı verilemeyeceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliyesi 8. Hukuk Dairesinin 17/05/2017 tarihli ve 2017/1145-1114 E/K. Sayılı ilamı ile davacının iş akdinin 21/07/2016 tarihinde yönetim kurulu kararı ile feshedildiği, feshin 667 sayılı KHK’ya ve şüphe feshine dayandırıldığı, ilgili KHK ile başta FETÖ/PDY olmak üzere terör örgütlerine veya MGK’ca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kişilerin tamamının tüm kamu kurum ve kuruluşlarından çıkarılması sonucuna ulaşılmak istendiği, feshin bu nedenle geçerli olduğu gerekçeleri ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davacının temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 25/09/2017 tarihli 2017/38094-19236 E/K sayılı ilamı ile “davacının iş sözleşmesinin, 667 sayılı KHK’nın 4. maddesi doğrultusunda 21/07/2016 tarihinde davalı işverenin yönetim kurulu kararı ile feshedildiği, davacı işçi 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri çerçevesinde çalışmış olmakla iş sözleşmesinin 21/07/2016 tarihindeki feshinde İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleri hükümlerinin uygulanması gerektiği, işverence davacının iş akdinin feshine neden olan bilgi ve belgenin ibraz edilemediği, davacının iş akdinin feshine dayanak objektif değerlendirmelerin neler olduğu, hangi bilgi ve belgelerin feshe gerekçe yapıldığının davalı kurumdan araştırılması, ayrıca davacı hakkında mevcut ise adli ya da idari soruşturma evrakları, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın Terörle Mücadele, Kaçakçılık, Organize Suçlar ve İstihbarat ile ilgili birimlerinden ve Bilgi Teknolojileri Kurumu’ndan varsa davacı ile ilgili bilgi ve belgeler ile yine …’ya açılmış mevduat hesapları, hesap hareketleri ve bankacılığa ilişkin işlemler olup olmadığının araştırılması için hüküm bozularak dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiş, ilk derece mahkemesince bozma gerekleri yerine getirilmeksizin, Bakanlar Kurulu tarafından 02/01/2017 tarihinde çıkarılan ve 23/01/2017 tarih ve 29957 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 685 sayılı KHK ile “Olağanüstü hal kapsamında Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulmasına” karar verildiği, KHK’nın 56. Maddesi ile Komisyonun görevlerinin belirlendiği, 690 sayılı KHK’nın 56. Maddesi ile 685 sayılı KHK’nın Geçici Madde 1. Maddesinin 3. Fıkrasının değiştirildiği, 685 sayılı KHK’nın 690 sayılı KHK’nın 56. Maddesi ile değiştirilen geçiş hükümleri başlıklı geçici Madde 1. Maddesinin 3. Fıkrasının son halinin;
“(3) Komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir yargı merciine başvurmuş veya dava açmış olanlar için de 7 nci maddedeki usul ve süreler uygulanır. Bu dosyalar hakkında yargı mercilerince karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına dosya üzerinden kesin olarak karar verilir, vekalet ücretine hükmedilmez. Bu dosyalar yeni bir başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderilir” şeklini aldığı davacının isminin 672 sayılı KHK kapsamında görevi sonlandırılanlar listesinde bulunduğu, bu nedenle yukarıda belirtilen hukuki düzenlemeler gereğince, mahkemeler tarafından davanın esası hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmayıp davacının hukuki durumunun 690 sayılı KHK’nın 56. Maddesi ile değişik 685 sayılı KHK’nın geçici 1. Maddesinin 3. Fıkrası kapsamında Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dosyanın Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna gönderilmesine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Mahkemece Yargıtayın usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmeksizin hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Somut olayda davacının iş sözleşmesi davalı Kurum tarafından idari kararla 21.07.2016 tarihinde feshedilmiştir. Bu fesih işleminin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı hususu bozma ilamı doğrultusunda yapılacak araştırma neticesinde açıklığa kavuşturulacaktır. Bu feshin haklı veya geçerli nedene dayandığı tespit edilirse zaten işçinin iş akdi 21.07.2016 tarihinde, 01.09.2016 tarihli 672 sayılı KHK den önce feshedildiğinden ihraç kararının iş sözleşmesinin feshi anlamında dayanağı kalmayacaktır. Davanın kabulü ile işe iadeye karar verilmesi durumunda 672 sayılı KHK devreye girecektir.
Bu nedenle bozma gerekleri yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hükmün ikinci kez bozulmasına sebebiyet verilmesi isabetsiz olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan Mahkeme kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/09/2017 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.