Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/10654 E. 2018/18123 K. 11.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10654
KARAR NO : 2018/18123
KARAR TARİHİ : 11.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : TESPİT

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işveren yanında 2008/8 -12 ay arası, 2009/1-11 ay arası, 2001/3 – 05.10.2011 arasında çalıştığını, nedensiz olarak işten çıkarıldığını, kıdem ve ihbar tazminatının eksik ödendiğini, sabah 07:00-akşam 20:30-21:00 arası günde 30 dakika ara dinlenme ile hafta tatili yapılmadan ulusal bayram ve genel tatil ve dini bayramların 3. ve 4. günlerinde çalıştığını karşılığının ödenmediğini, yıllık izin kullanmadığını ileri sürek iş sözleşmesinin sona erme nedeninin ve alacakları ile tüm alacaklarının faiz başlangıç tarihlerinin tespitini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; tazminatlarının kendisine ödendiğini, ücret alacağı bulunmadığını, ücretinin tam olarak bordroyla yansıtılıp banka ile ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davanın usulüne uygun olup olmadığının tespit edilmesi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı, dava dilekçesi ile yapılan haksız feshe rağmen kıdem ve ihbar tazminatlarının eksik ödendiğini, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları yapmasına rağmen alacaklarının karşılığının ödenmediğini, yıllık izin kullanmadığını ileri sürek; iş sözleşmesinin sona erme nedeninin, alacaklarının miktarının ve tüm alacaklarının faiz başlangıç tarihlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’ nun 107.maddesi 3.fıkrası uyarınca tespitini talep etmiştir.
Davacı vekili; 09.03.2015 tarihli dilekçesi ile bu kez bilirkişi raporunda hesaplanmış olan alacaklara ve miktarlarını belirterek davanın tümden ıslahı sureti ile alacaklarının tespitini ve tahsilini talep etmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176. maddesi uyarınca taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği düzenlenmiş; aynı Yasanın “davaya vekâlette özel yetki verilmesini gerektiren hâller” başlıklı 74.maddesine göre ise vekil ile takip edilen işlerde, davanın tamamen ıslahında özel yetki gerektiği hüküm altına alınmıştır. Davacı vekilinin dayandığı 13.10.2011 tarihli vekâletnamede davanın tamamının ıslahına ilişkin özel yetki bulunmamaktadır. O halde mahkemece, vekâletnamesinde ıslaha ilişkin özel yetki bulunmayan davacı vekilinin, davayı tamamen ıslah edemeyeceği ve usulüne uygun bir şekilde yapılmış ıslahın bulunmadığı gözetilerek; davanın tespit davası olarak kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ıslaha değer verilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 11/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.