Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2018/10002 E. 2018/18540 K. 12.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10002
KARAR NO : 2018/18540
KARAR TARİHİ : 12.09.2018

MAHKEMESİ : … 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin haksız olarak feshedildiğini beyan ederek feshin geçersizliğine ve davacının işine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının PIDS operatörü olarak çalıştığını, 20/05/2016 tarihinde 19:00-17:00 saatleri arasındaki görevi esnasında BTC boru hattı 1064+435 noktasında hattın kazılarak açılması ve hatta illegal vana kaynağı yapılması suretiyle petrol çalınması olayında görevini yapmaması ve bu suretle gerçekleşen ihmali neticesinde ağır maddi hasara ve maddi kayba yol açması nedeniyle 4857 sayılı iş kanunu 25 mad.II fıkrasının (1) bendi gereği iş aktinin fesh edildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, 27.05.2016 tarihli disiplin kurulu kararı ile TİS’in 7. Maddesine göre sendika üyesi olan davacı işçinin 3 günlük yevmiye kesilmesi cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen disiplin cezasının işçi lehine değiştirebileceği veya kaldırabileceği, işçi aleyhine iş akdinin feshedilemeyeceği anlaşıldığından, davacının hizmet akdinin geçerli nedenle feshedilmiş olduğunun davalı işveren tarafından da ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davalı taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, “davacının amirlerine durumu bildirmediği, çok uzun süren alarmı görmezden gelmesi neticesinde olayın oluşumunda açık kusurlu olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar somut olduğu gibi karar disiplin kurulunda farklı değerlendirilmiş ise de Yargıtay’ın disiplin kurulundan geçirmeksizin yapılan fesih işlemini haksız ancak geçerli bir fesih olarak kabul etmesi nedeniyle yapılan feshin geçerli bir fesih olmasına engel olmayacağının değerlendirildiği ve davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin işçinin davranışı nedeniyle geçerli bir şekilde feshedilebilmesi için, fesih dışında bir disiplin cezası uygulandığı (örneğin uyarı, kınama veya yevmiye kesme cezası) takdirde, aynı davranışın devam ettiği kanıtlanmadığı sürece iş sözleşmesinin feshi, feshi geçersiz kılar. İşçinin kendisine verilen ihtardan sonra bir defa daha yükümlülüğünü ihlal teşkil eden davranışta bulunması gerekir. İşçiye verilen ihtardan sonra yeni bir yükümlülük ihlali meydana gelmemişse, sırf ihtara konu olan davranışa dayanılarak iş sözleşmesi geçerli bir şekilde feshedilemez. Çünkü ihtarın verilmesiyle işveren, ihtara konu olan davranış nedeniyle iş sözleşmesini feshetme hakkından örtülü olarak feragat etmiş bulunmaktadır. Zira bir eyleme ancak bir ceza uygulanır kuralı gereği, uyarı, kınama veya yevmiye kesme cezası verildikten sonra, iş sözleşmesinin feshedilmesi, kuralın ihlali anlamına gelir.
Somut olayda davacı hakkında 26-27.05.2016 tarihli disiplin kurulu toplantısında alınan kararda; disiplin kurul üyelerinin çoğunluğu …’ın görevini yeterince yapmadığı- aksattığı ve bu eylemin TİS disiplin çizelgesinin 7. maddesine göre (görevi yetersiz yapmak) değerlendirilmesi gerektiği üzerinde mutabık kalmıştır. Olayın neticeleri, şirkete maliyetleri gözönünde bulundurulduğunda bu fiilin ilk defa disiplin soruşturmasına konu olmasına rağmen ilgili maddenin üst sınırından (3 günlük yevmiye kesilmesi) cezalandırılması gerektiğine oy çokluğu ile karar verilmiştir.
Disiplin kurulunun verdiği karar sonrasında, 30.05.2016 tarihli fesih bildirimi ile davacının iş akdi görevini yapmadığı bu nedenle BTC Boru Hattında ağır maddi hasara ve maddi kayba yol açtığı gerekçesiyle feshedilmiştir. Disiplin kurulunun verdiği karar sonrasında davacının başka bir eylemi bulunmamaktadır. Fesih bildiriminde fesih sebebi olarak öne sürülen eylem nedeniyle davacıya üç günlük yevmiye kesilmesi şeklinde disiplin cezası verildiği, aynı eylem nedeniyle iş sözleşmesinin feshinin işçinin iki kez cezalandırılması niteliğinde olduğu, disiplin kurulunca görevi yetersiz yapmak şeklinde belirlenen eylemin feshe dayanak yapılmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-… 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nin 19.06.2017 tarih 2016/505 esas ve 2017/363 sayılı kararı ile … Bölge Adiye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 2017/2685 Esas, 2018/650 Karar sayılı kararının bozularak ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 5 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarınca 2.180,00 vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen, 320,90TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, 12.09.2018 gününde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.