Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/9675 E. 2019/12588 K. 11.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9675
KARAR NO : 2019/12588
KARAR TARİHİ : 11.06.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde forklift operatörü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı def’inin süresinde olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamında bulunan tebligat zarfının üzerinde davacının 29/12/2014 tarihli ıslah dilekçesinin, 11/12/2014 tarihli bilirkişi raporunun ve davalı vekilinin 29/12/2014 tarihli vekillikten çekilme dilekçesinin davalı asile 27/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği bilgisi bulunmaktadır. Diğer taraftan aynı tarihli bilirkişi raporu ile ıslah dilekçesinin 12/01/2015 tarihinde azil sebebiyle vekillikten çekildiğini bildiren vekile yeniden tebliğ edildiği ve vekil tarafından tebligatın 21/01/2015 tarihli dilekçe ekinde iade edildiği de dosya kapsamı ile sabittir. Davalı tarafın yeni vekili UYAP sistemi üzerinden sunduğu 04.02.2015 (e imza tarihli) dilekçesi ile ıslaha karşı zamanaşımı savunmasında bulunmuş olup, mahkemece zamanaşımı savunmasının süresinde olduğu kabul edilerek işlem yapılmıştır. Ne var ki, dosya kapsamında bulunan tebligat zarfları çelişkili olup, bu halde davalının zamanaşımı savunmasının süresinde olup olmadığının denetimi de mümkün bulunmamaktadır. Özellikle 4001207898595 barkod numaralı tebligat zarfında, 29/12/2014 tarihli ıslah dilekçesinin (ve aynı tarihli çekilme dilekçesinin) 27/12/2014 tarihinde davalı asile tebliğ edildiğine dair dağıtıcı ve daimi çalışan imzası bulunmakta ise de, sonraki tarihli dilekçenin verildiği tarihten önceki bir zamanda tebliği mümkün değildir. Bu itibarla, öncelikle bu tebligat zarfının akibeti ve davalı asile tebliğe usulünce tebliğ edilip edilmediği, tebligat tarihinde hata bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmalı ve sonucuna göre ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının süresinde olup olmadığı yönünde bir karar verilmelidir.
3-Taraflar arasında ıslah dilekçesi ile talep edilen alacaklar için faize hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece ıslah dilekçesinde faiz talebi bulunmadığından ıslaha konu kısımlar için faiz ödenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ne var ki, 2017/8 Esas sayılı içtihatların birleştirilmesi talebi üzerine İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca 24.05.2019 günü yapılan toplantıda: “Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceği” yönünde karar verilmiştir. İçtihadı Birleştirme kararları gerek mahkeme gerekse taraflar için bağlayıcıdır. Somut olayda, davacının dava dilekçesinde faiz talebi vardır. Bu halde, içtihadı birleştirme kararı doğrultusunda bu faiz talebi yeterli görülmeli, ıslah dilekçesi ile talep edilen alacaklara dava dilekçesindeki faiz talebi ile bağlı olarak faize hükmedilmelidir.
Ayrıca diğer alacaklardan farklı olarak kıdem tazminatına uygulanacak faizin Kanundan kaynaklandığı gözetilerek, ıslah dilekçesi ile talep edilen kıdem tazminatı miktarı için dahi iş sözleşmesinin feshi tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği dikkate alınmalıdır.
Mahkemece açıklanan yönler nazara alınmadan eksik inceleme ve hatalı hukuki değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir. Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.