Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/9581 E. 2017/19523 K. 27.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9581
KARAR NO : 2017/19523
KARAR TARİHİ : 27.09.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğini, haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
1-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğine göre hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın tanık beyanlarına, emsal dosyalardaki ücret araştırması ve yapılan işin niteliğine göre belirlenen ücret esas alınarak tazminat ve işçilik alacakları tespit edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davalı işverenin tüm işçilerin mesleklerini dikkate almadan bordroda asgari ücret üzerinde gösterdiği sabittir. İşçilerin mesleklerinin farklı olması, kıdemleri dikkate alındığında tüm işçilerin ücretinin asgari ücret olmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği açıktır. Yapılması gereken davacının kıdemi, mesleği, fiilen yaptığı iş belirtilerek, iş kolu ile ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından veya iş kolunda birim işçilik fiyatları esas alınarak emsal ücret araştırılması ve bu emsal ücret diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek davacının ücreti tespit edilerek, davacının tazminat ve alacaklarını belirlemektir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
2-Ayrıca somut olayda davacı taraf 17.06.2011 tarihinde dava konusu alacakları miktar yönünden ıslah etmiş; davalı vekili ise ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı savunmasında bulunmuş olup aynı zamanda cevap dilekçesini de ıslah ettiğini belirterek dava dilekçesine karşı zamanaşımı savunmasında bulunduğunu bildirmiştir. Ancak cevap dilekçesinin ıslahı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176 vd. maddelerine uygun olarak yapılmadığı için geçerli kabul edilemez. Bu sebeple dava dilekçesinde istenilen alacaklara karşı zamanaşımı savunmasının nazara alınmaması ve sadece ıslah dilekçesine karşı yapılan zamanaşımı savunması dikkate alınarak alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.