YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9037
KARAR NO : 2020/8179
KARAR TARİHİ : 30.06.2020
MAHKEMESİ : 15. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya bağlı lavvar tesislerinde ana üretim merkezinde asli işlerde taşeron işçisi olarak çalıştırıldığı, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişliğinin 22/10/2011 tarihli raporu ile lavvar tesislerindeki alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olduğu tespitinin yapıldığı, rapora itiraz istemiyle açılan davanın reddedilerek raporun kesinleştiği, davacının baştan itibaren asıl işveren işçisi olduğu iddiası ile ilave tediye ve ücret farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili ile feri müdahiller vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili ile feri müdahiller vekilleri temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davalının gerekçeli istinaf dilekçesi sunup sunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davalı süresinde verdiği süre tutum dilekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Gerekçeli kararı 02/11/2016 tarihinde tebliğ alan davalı tarafından 07/11/2016 havale tarihli gerekçeli istinaf dilekçesinin sunulduğu ve taranarak UYAP’a kaydedildiği ancak fiziki olarak dosyada bulunmadığı görülmüştür. Davalının UYAP’ta kayıtlı olan gerekçeli istinaf dilekçesinde bildirdiği istinaf gerekçelerine göre esas yönünden inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekir iken, davalının gerekçeli istinaf dilekçesi sunmadığı gerekçesi ile kamu düzenine aykırılık yönünden inceleme yapılarak, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Davacı, davalı ile feri müdahiller arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiası ile ilave tediye ve ücret farkı alacaklarını dava konusu etmiştir. İlk derece mahkemesince davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek dava konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır. Muvazaa gerekçesine dayalı alacaklar hüküm altına alındığı halde, feri müdahillerin istinaf talepleri yönünden yapılan değerlendirmede, davalı ile feri müdahiller arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının işçilik alacaklarından alt işveren olarak asıl işveren ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesi ile feri müdahillerin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmekle, gerekçe ile hüküm uyuşmazlığı oluşmuştur.
Anılan hususlar gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde Bölge Adliye Mahkemesince hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.