Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/8168 E. 2020/7449 K. 23.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8168
KARAR NO : 2020/7449
KARAR TARİHİ : 23.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, 14.06.1999 tarihinde davalı …’nın yazı işleri müdürlüğü nezdinde göreve başladığını, zabıta müdürlüğü, makam işleri, güvenlik amirliği gibi çeşitli birimlerde çalışmasını sürdürdükten sonra 2011 tarihinde 6111 sayılı Yasa uyarınca … İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine atandığını, davalı …’de çalıştığı süre içerisinde fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ücreti ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklı gece çalışması, izin yardımı, bayram yardımı, giyim ve koruyucu eşya yardımı, ek gıda yardımı, ulaşım ve paso ücreti vb. alacaklarının ödenmediğini ya da eksik ödendiğini ileri sürerek, söz konusu alacakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ücret alacağının tespiti hususunda uyuşmazlık mevcuttur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak şartı ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Kanun’un 41. maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı şartları çerçevesinde haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar olup, 63. madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen 14 saat çalışabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta 3 gün, diğer hafta ise dört gün çalışma yapılacağından, yukarıda bahsedilen 63. madde hükmü gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa dahi günlük 11 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılması sebebiyle, bu çalışma sisteminde işçi ilk bir hafta (3×3=) 9 saat, takip eden hafta ise (4×3=) 12 saat fazla çalışma yapmış sayılmalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nin 25 ve 26. maddeleri uyarınca hakim, dava veya cevap dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, tarafların bildirmediği vakıaları kendiliğinden inceleyemez ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. Tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka şeye karar veremez.
Somut olayda; davacının fazla çalışma talebi tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının dava dilekçesinde talep konusu yaptığı 30.05.2009-27.09.2011 tarihleri arasında davalı …’nin güvenlik biriminde 24 saat çalışma ve 24 saat dinlenme esasına göre çalıştığı tespit edilerek hesaplama yapılmış ise de, yukarıda açıklandığı üzere davacı işçinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; ilk bir hafta (3×3=) 9 saat, takip eden hafta ise (4×3=) 12 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerekirken, dokuz ve oniki saat fazla çalışma sürelerinin ortalaması alınarak haftalık 10,5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile fazla çalışma ücreti hesabı yapılması hatalı bulunup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının gece çalışma ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında da uyuşmazlık mevcuttur.
Somut olayda; davacının talep konusunu teşkil eden 30.05.2009-27.09.2011 tarihleri arasındaki dönemde davalı …’nin güvenlik biriminde 24 saat çalışma ve 24 saat dinlenme esasına göre görev yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Toplu İş Sözleşmesinin 32 ve 33. maddeleri gereğince 19:00-06:00 saatleri arası yapılan çalışmaların gece çalışması olduğu ve normal ücretin %100 fazlası ücret verilmesi gerektiği, gece çalışmasındaki fazla mesainin de gece çalışma ücretinin %100 fazlası olduğu belirtilmek suretiyle, davacının gece çalışma ücret alacakları hesap edilmiştir. Ancak bu tür çalışma sisteminde davacının 14 saatlik çalışmasının bir gün gündüze sonraki gün geceye denk geldiğinin kabulü ile gece çalışma ücretinin buna göre hesaplanması hakkaniyete uygun düşecektir. Bu yönden hatalı olan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-Davacı işçinin hafta tatili çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacının 24 saat çalışma ve 24 saat dinlenme esasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu şekildeki çalışmalarda bir hafta 4 gün, diğer hafta ise 3 gün çalışma söz konusu olup, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine göre dinlenme için haftada en az bir gün ayrıldığından hafta tatili çalışma ücreti hesaplanması doğru olmadığından, davacının hafta tatili ücreti talebinin hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.