Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/7488 E. 2017/9399 K. 24.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7488
KARAR NO : 2017/9399
KARAR TARİHİ : 24.04.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini emeklilik sebebi ile feshettiğini, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının ödenmemesi sebebi ile tahsili amacı ile yaptıkları icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini feshetmesinden kısa bir süre sonra bir başka işyerinde çalışmaya başladığını, bu sebeple kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığını, imzaladığı ibraname ile yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatı alacağı kalmadığını beyan ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı ve kıdem tazminatına işletilecek faizin başlangıç tarihi uyuşmazlık konusudur.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu şartlar yoksa likit bir alacaktan söz edilemez.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, likit değildir. Şu halde, mahkemece icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur.
Ayrıca davacı kıdem tazminatı, kıdem tazminatının icra takip tarihine kadar işlemiş faizi ve yıllık izin ücreti alacakları yönünden icra takibi yapmıştır. Davalı-borçlunun itirazı üzerine yalnız kıdem tazminatı asıl alacağı ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden itirazın iptali davası açılmıştır. Bu durumda, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak hüküm fıkrasında kıdem tazminatı asıl alacağına icra takip tarihi yerine fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalıdır. Bu hususlar bozma sebebi ise de yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının bir numaralı bendinin çıkartılmasına, yerine; “Davalının İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2012/10432 Es.sayılı icra takibine vaki itirazının kısmen iptali ile takibin net 5.488,33 TL kıdem tazminatı asıl alacağına icra takip tarihinden itibaren işletilecek yıllık %17 oranından fazla olmamak üzere her yıl değişen oranlarda mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte devamına” cümlesinin eklenmesine,
Hüküm fıkrasının ikinci bendinde yer alan “Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin çıkarılmasına, yerine “Alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 24.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.