Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/7449 E. 2017/10471 K. 08.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7449
KARAR NO : 2017/10471
KARAR TARİHİ : 08.05.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalı idare bünyesinde Menemen’de kurulu bulunan işyerinde 22.09.1993 tarihinden itibaren çalıştığını, 14.05.2011 tarihinde emekli olduğunu, yıllık izin hükümlerinden kadroya geçirildiği 2001 yılına kadar yararlandırılmadığını, sonraki dönemde izin haklarının teslim edildiğini, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesine göre izin sürelerinin belirlenmesi gerektiğini belirterek yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının talep ettiği çalışma döneminde mevsimlik işçi olarak çalıştığından izin hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davacının güvenlik görevlisi olarak yaptığı işin mevsime bağlı olarak yetişen, alınan ürünlerin işlenmesi, üretimi olmadığı, davacının işinin nitelik itibariyle doğrudan üretimde çalıştırılan diğer mevsimlik işçilerden farklı olarak yılın her mevsiminde hizmet arzını gerektirdiği, davacının tam yıl çalışması gereken, devamlılığı olan işlerde aralıklı çalıştırıldığı, bu itibarla davacının yaptığı işin mevsimlik iş olmadığı, davacının da mevsimlik işçi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, çalışmalarının mevsimlik işten ziyade aralıklı çalışma sayılarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 54/1. maddesi uyarınca yıllık ücretli izin hakkından yararlanması gerektiği gerekçesiyle toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı Kanun’un 53/3. maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun’un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
4857 sayılı Kanun’un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır.
Somut olayda davalıya ait Menemen Tarımsal Araştırma Merkezinde yapılan işler mevsimlik işlerdir. Davacının çalışma şekline göre mevsimlik işçi olduğu kabulü ile yıllık izin alacağı hesaplanmalıdır. Mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemde yıllık izne hak kazandığı sürelerin tespiti bakımından giriş çıkış yaptığı tarihler dikkate alınarak bu tarihler arasında onbir ayın üzerinde çalışması olan dönemlerde davacının yıllık izne hak kazanacağı kabul edilmelidir. Anılan dönemde, yıllık izne hak kazandığı her bir yıl için yıllık izin süresi belirlenirken geçmiş dönem parçalı hizmetleri toplamına göre hesaplanan kıdemi dikkate alınarak ve yararlanma durumuna göre toplu iş sözleşmesinde sözkonusu kıdeme tekabül eden izin günü üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Kadroya geçirildikten sonra hak kazandığı yıllık izin süresinin belirlenmesinde de davacının mevsimlik işçilikte geçirdiği süre aynı yöntemle kıdeminden sayılarak dikkate alınmalı sonucuna göre yıllık izin alacağı hüküm altına alınmalıdır. Açıklanan kabul ve hesaplama yöntemine göre karar verilmesi gerekirken davacının çalışması aralıklı kabul edilerek tüm kıdem süresine göre yıllık izin hesabı yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 08.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.