Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/7179 E. 2017/8696 K. 17.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7179
KARAR NO : 2017/8696
KARAR TARİHİ : 17.04.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının davalı idare bünyesinde Menemen’de kurulu bulunan işyerinde 06.05.1991 yılından itibaren çalıştığını, 12.02.2013 tarihinde emekli olduğunu, yıllık izin hükümlerinden kadroya geçirildiği 2001 yılına kadar yararlandırılmadığını, sonraki dönemde izin haklarının teslim edildiğini, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesine göre izin sürelerinin belirlenmesi gerektiğini belirterek yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının talep ettiği çalışma döneminde mevsimlik işçi olarak çalıştığından izin hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 53/3. maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun’un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
4857 sayılı Kanun’un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır.
Mahkemece davacının teknik atölyede formen olarak çalıştığı, mevsimlik işçi olarak ve daimi kadroya geçirildikten sonra da aynı işi kadrolu işçilerle birarada yaptığı, atölyedeki formenlik görevinin her mevsimde yapılabilecek bir iş olduğu, mevsime bağlı olarak yetişen, alınan ürünlerin işlenmesi, üretimi olmadığı, davacının işinin nitelik itibariyle doğrudan üretimde çalıştırılan diğer mevsimlik işçilerden farklı olarak yılın her mevsiminde hizmet arzını gerektirdiği, davacının tam yıl çalışması gereken, devamlılığı olan işlerde aralıklı çalıştırıldığı, bu itibarla davacının yaptığı işin mevsimlik iş olmadığı, davacının da mevsimlik işçi olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, çalışmalarının mevsimlik işten ziyade aralıklı çalışma sayılarak iş kanununun 54/1. maddesi uyarınca yıllık ücretli izin hakkından yararlanması gerektiği gerekçesiyle toplam hizmet günü karşılığı 18 yıl üzerinden yıllık izin alacağının hesaplandığı rapora itibarla hüküm kurulmuştur.
Somut olayda davalıya ait Menemen Tarımsal Araştırma merkezinde yapılan işler mevsimlik işlerdir. Davacı da hizmet çizelgesinde belirtildiği üzere daha ziyade çalışmaları Mayıs-Kasım aylarında olup, bu çalışmaları mevsimlik kabul edilmelidir. Kadroya geçirilmeden önce 1999 yılındaki çalışması 345 gün olmuş, 2000 tarihinde 303 günde kalmıştır. Davacının mevsimlik işçilikte geçirdiği süre kıdeminden sayılarak kıdem süresine göre mevsimlik işçi olduğunun kabulü ile hesaplama yapılması gerekmektedir.
Davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemde yıllık izne hak kazandığı sürelerin tespiti bakımından giriş çıkış yaptığı tarihler dikkate alınarak bu tarihler arasında onbir ayın üzerinde çalışması olan tarihlerde yıllık izne hak kazanacaktır. Bu hesaplama yöntemine göre yıllık izin süresinin belirlenmesi gerekli iken aralıklı çalışma kabul edilerek tüm kıdem süresinde yıllık izin hesabı yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.