Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/6124 E. 2017/5174 K. 13.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6124
KARAR NO : 2017/5174
KARAR TARİHİ : 13.03.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, ….03.2013 tarihinde çalışmasına davalı şirketçe ara verildiğini ancak sezon açılışında iş başı yaptırılmadığını ve yazılı bir fesih bildiriminde de bulunulmayarak iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın fesih edildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının … sorunlarını gerekçe göstererek iş akdini kendisinin askıya aldığını, yeni sezonda ise iş başı yapmadığını bu nedenle davacının iş akdini kendisi feshettiğinden tazminat taleplerinin reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının … sorunlarını sebep gösterip ….03.2013 tarihli dilekçesi ile iş akdini kendisinin askıya aldığını, üretim sezonunda ise tekrar sözlü olarak … sorunlarının devam ettiğini bildirerek iş başı yapmamasının nedeninin ise vardiya sistemi ile çalışan fabrikada gece vardiyasında çalışamayacağını gündüz vardiyasında çalışabileceğini söyleyerek işe gelemeyeceğini beyan ettiğinin tanık beyanları ile dosya kapsamından anlaşılmış olması karşısında davacının iş akdini kendisinin fiili olarak feshettiği, bu nedenle de kıdem ve ihbar tazminatı almaya hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür.
Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır.
Maddede düzenlenen bildirimli fesih, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için söz konusudur. Başka bir anlatımla belirli süreli iş sözleşmelerinde fesheden tarafın karşı tarafa bildirimde bulunarak önel tanıması gerekmez.
Fesih bildirimi bir yenilik doğuran hak niteliğini taşıdığından ve karşı tarafın hukukî alanını etkilediğinden, açık ve belirgin biçimde yapılmalıdır. Yine aynı nedenle kural olarak şarta bağlı fesih bildirimi geçerli değildir.
Fesih bildiriminde “fesih” sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir. Bazen fesih işverenin olumsuz bir eylemi şeklinde de ortaya çıkabilir. İşçinin işe alınmaması, otomatik geçiş kartına el konulması buna örnek olarak verilebilir. Dairemizce, işverenin tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulamasına gitmesi halinde, bunu kabul etmeyen işçi yönünden “işverenin feshi” olarak değerlendirilmektedir.
Mevsimlik ya da vizeli işçi yönünden ise, askı süresinin bitiminde veya mevsim başlangıcında işçinin işe çağırılmaması, Dairemizce işverenin feshi olarak değerlendirilmektedir.
Somut olayda, davacının davalı iş yerinde 2001 yılından itibaren mevsimlik işçi olarak çalıştığı ve iş yerinde ki sezon döneminin Mayıs ayında başlayıp Kasım veya Aralık ayında sona erdiği sabittir. Davacının el yazılı ve imzalı ….03.2013 tarihli “çalışmakta olduğum işime … sorunlarım nedeni ile ara vermek istiyorum. Sezonda tek vardiya çalışmak istiyorum” şeklinde ki beyanını içerir dilekçesinin dosya içerisine ibraz edildiği ve davacının bu dilekçeye karşı dilekçenin gerçek iradesini yansıtmadığını çalışmaya devam ederken ara verileceği ve sezonda tekrar işe çağrılacağı için bu dilekçe içeriğini yazıp imzalamasının söylendiğini beyan ettiği görülmüştür. Davacı tarafından ….03.2013 tarihli bu dilekçe işverene verildikten sonra hemen ertesi gün ….03.2013 tarihinde davacı ile yeni bir sözleşme yapıldığı ve … gün sonra da ….03.2013 tarihinde “…” mevsim bitimi kodu ile davacının işten ayrılışının yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının ….03.2013 tarihli fesih bildirimin hüküm doğurmaması konusunda tarafların anlaştığının kabulü gerekmektedir. İş sözleşmesi ….03.2013 tarihinde askıya alınan davacı yeni sezonda davalı işverence usulüne uygun olarak işe çağrılmadığından davacının iş akdinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının isteğinin hüküm altına alınması gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine ….03.2107 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.